Sağlık
Ruhunu Sözcüklerle Tedavi Etmeye Ne Dersin: Bilişsel Terapi
Yaşarken zaman zaman her insan ruhunun düştüğü birtakım boşluklar olur. Bu boşluklar bazen büyüyerek birtakım psikolojik hastalara sebebiyet verebilir. Ancak insan ruhu ve beyni kendi kendini tedavi edebilecek potansiyeli içerisinde taşır. Zehir de oradadır panzehir de. Demek istediğimiz aslında çaresiz kaldığınız tüm durumlarda çare-siz olabilirsiniz. Psikoloji biliminin de onayladığı bilişsel ve davranışçı terapi, bu durumu kanıtlamıştır. İlaçlara ve kimyasallara başvurmadan da kendimizi sözcüklerin gücüyle tedavi edebileceğimiz bilişsel terapiyi daha yakından tanıyalım mı?
Sözün Gücü, Her Yerde!
Bilişsel ve davranışçı terapi; aslında sözün gücüyle beyne gönderilen bir tedavi yöntemi. Daha net olacak olursak kendi kendinize öğrenebileceğiniz bir duygudurum düzenşeyicisi. Her ne kadar manevi ve içsel dursa da aslında bilimsel duygulara dayalı ve psikoloji biliminin verilerine dayanıyor. İyi hissetmek için düşünce yapısında hiçbir kimyasal olmaksızın değişimler oluşturan terapi; kişilerin güncel sorunlarına odaklanıyor. Depresyona sebebiyet veren çarpık düşünceleri düzenliyor ve yalnızca okumayla bile bir depresyondan korunma etkisi sergiliyor.
Denendi: Antidepresandan Daha Güçlü, Daha Kalıcı
Yapılan araştırma ve deneyler; bilişsel terapinin antidepresan ilaçlarından daha güçlü olduğunu kanıtlıyor. Yıllar evvel yapılan bir araştırmada bir grup araştırmacı; bilişsel terapiyi piyasadaki en yaygın antidepresan ilaçla karşılaştırmak için pilot bir çalışma başlatıyor. Çalışma için ağır depresyon teşhisi konan kırktan fazla hasta, iki gruba ayrılıyor. Bir gruba ilaçsız bilişsel terapi uygulanırken diğer gruba antidepresan ile tedavi başlatılıyor. Her iki grup da 12 hafta süren bir tedaviden geçiriliyor. Sonrasında düzenli aralıklarla tedavi ediliyorlar. Tedavi sonucunda bilişsel terapiye dâhil olan 19 hastadan 15’inde iyileşme görülüyor. Antidepresan tarafında ise 25 hastadan yalnızca 5’inde iyileşme görülüyor. Yan etkisi sebebiyle ilacı bırakanlar oluyor. Deney sonucunda bilişsel terapinin antidepresandan daha güçlü olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca bilişsel terapi sadece güncel sorunları çözmüyor, bütün yaşam süresince sorunları çözecek yetiyi kazandırıyor.
Çünkü Düşündüğünü Hissedersin
Şu an nasıl hissediyorsanız, böyle hissetmenizin tek nedeni öyle düşünüyor olmanızdır. Bilişsel terapinin ilk savı; tüm duygularınızın bilişlerinizle ya da düşüncelerinizle yaratıldığıdır. Kendinizi kötü hissettiğinizde aslında devrede olan düşüncelerinizdir. Çarpıtılmış düşünceler; depresyonun tek nedenidir. Gerçek olan duygularınız değildir. Bilişsel terapi depresif hissettiğinizde o sırada aklınızdan geçen düşünceleri belirleyip değiştirme yetisini size kazandırır. Hayatınızın bir parçası olan olumsuz düşüncelere müdahale etme yetkisini size verir.
İyi Hissetmek için Önce Azim
Tedavinin ilk adımı, bu tedavinin işe yarayacağını düşünmek ve bunun için azim etmektir. Denemelere göre de iyileşme yolundaki en önemli etken; kendinize yardım etme isteğine bürünmenizdir. Tedavinin bir işe yaramayacağını düşünmek, düşüncenin esas olduğu terapi için büyük bir olumsuzluktur. Hastaların her şeyden önce tedaviye ve başarabileceklerine, düşüncelerini, hayata bakışlarını değiştirebileceklerine inanmaları gerekir. Bunun için en güzel cümle, “Yapabilirim!” olacaktır.
Bilişsel Terapi Hayatınıza Ne Katar?
Bilişsel terapi; duygudurumunuzdaki dalgalanmaların nedenini, olumsuzluk fikirleri kafanızdan atmayı, suçluluk duygusuyla başa çıkmayı, sevgi ve onay bağımlılığınızın üstesinden gelmeyi, özgüveninizi arttırmayı ve dünyadaki en büyük sağlık problemi olan depresyonun önüne geçmenizi mümkün kılabilir. Tedavinin amacı ve yöntemi daima daha iyi hissetmenizi sağlamaktır.
Değersiz Değilsin; Dünya Seninle Daha Güzel
Zaman zaman kendinizi değersiz hissedebilirsiniz. Fakat bilişsel terapi size yaptığınız işlerle değer kazanmadığını vurgular. Elde ettiğiniz başarılarla değerli olmadığınız gibi başarısızlıklarla da değersiz olmazsınız. Başarılara dayalı özgüven; sahte bir özgüvendir. Doğuştan gelen kapasite değerinize yaşadıklarınız etki etmez. Siz özgüveninizi koruduğunuzda hayat daha güzel bir yer olacaktır.
Suçlu Değilsin; Hatalarınla Daha Güzelsin
Depresyon gelince akla gelen ilk eylemlerden biri suçluluktur. Bilişsel terapinin bir diğer özelliği de duyduğunuz suçluluk duygusunun önüne geçmektir. “Kendimi suçlu hissetmiyorum.” Kendinize mutlaka tekrar etmeniz gereken önemli bir cümle. Yaşanan olaylar sonucunda duyulan suçluluk hissi, sizi zaman zaman boşluğa düşürse de unutmayın ki müdahale edemediğiniz olaylar olabilir ve olaylar zannettiğiniz kadar büyük ve çıkmaz değildir. Elbette hatalar yapabilirsiniz ancak bu sizin kötü bir insan olduğunuzu göstermez.
Arada Düşebilirsin Ama Her Seferinde Daha Güzel Kalkarsın
Aslında o kadar da kötü bir durumda değilsiniz ama çarpıtılmış düşüncelerinizle depresyon hastalığına sebebiyet veriyorsunuz. Ölüm, ayrılık, başarısızlık, iflas gibi birçok neden sizi dibe itebilir ancak bu bir daha asla toparlamayacağınız anlamına gelmez. Sizi boşluğa iteleyen mevcut durumlar değil bu hislerden bir daha kurtulamayacağınız ve bir daha asla mutlu olamayacağınız hissidir. Ama bilmelisiniz ki her seferinde daha güzel kakabilirsiniz.
*İçerikte Dr. David Burns’in “İyi Hissetmek” isimli kitabından yararlanılmıştır.