Şöhret Olmanın Yeni Yüzü, Influencer ve Fenomenler

Gökyüzünde bir yıldız olduğunuzu düşünün ve dünyaya baktığınızda herkesin elinde cep telefonu, tablet, bilgisayar var… Teknoloji ile bütünleşmiş olan insanlığın fotoğrafı. Hayatını teknolojik aletlere göre yaşayan, geleceğini gördükleri üzerine kuran insanlığın fotoğrafı…

Bembeyaz odanın duvarlarına asılmış fotoğraflara bakan bir adam belirdi. Bulunduğu yerden ziyade baktığı fotoğraflara şaşırmış bir vaziyette odanın bir köşesinde kalakalmıştı. Yavaşça ayağa kalktı ve fotoğraflara daha yakından bakmak istedi. Duvarda asılı olan ilk fotoğraf karesine uzattı elini, sadece dokunmak istemişti…

İnternet’in Çocukları Doğuyor!

Sosyal medyanın hayatımıza yeni girmeye başladığı dönemdi… En etkili medya aracı olarak televizyon ve radyolar ön plana çıkıyordu. Adam üstünde ince, hayli eskimiş paltosuyla loş bir sokak lambasının altında belirdi. Etrafından birçok insan geçiyordu. Çocuk, genç, yaşlı… Kimse onu fark etmiyordu ama o herkesin farkındaydı. Çocuklar sokaklarda oyun peşindeyken yaşlılar, bir taburede gazete okuyup, tavla oynuyordu. Gençler ise hararetli bir şekilde yeni çıkan internet uygulamalarının istişaresini yapıyor, vakitlerini ona harcıyor, dönemin popüler sanatçılarını konuşuyorlardı. Adam, kendi aralarında sohbet eden bir arkadaş grubunun yanına yaklaştı. Aralarından bazıları kişisel hesaplarını başka kişilerin hesapları ile karşılaştırıyor, daha güçlü olmak istiyorlardı. İnternet ve sosyal medya onları kendi dünyasına çekmeyi çoktan başarmıştı. Facebook’ta en çok arkadaşı olan, fotoğraflarına ve paylaşımlarına en çok beğeni alan bayrağı eline alıyordu. Evet, bir bayrak yarışı vardı… Gençler sohbetlerinde bazı isimlerden söz ediyorlardı ve isimler hep Facebook ile anılıyordu. Sosyal medya hesaplarına olan ilgi arttıkça bazı isimlerin önemi de aynı doğrultuda artmaya başlamıştı. Yetişkinler o isimlere gençler kadar hâkim değildi.

Sosyal Medya Vitrini

Adam birden beyaz odaya geri döndü. Az evvel yaşadığı olayın etkisinden çıkmaya, kendine gelmeye çalışıyordu. Bu olay biraz hoşuna da gitmişti. Çekingen ama istekli bir tavırla ikinci fotoğrafa yaklaştı. Attığı adımlar onun endişesini fark edilir hale getiriyordu. İkinci fotoğrafa dokundu…

Büyük ve kalabalık bir caddede buldu kendini. Olup biteni anlamak için bir süre olduğu yerde durdu. Daha önce gittiği yerden oldukça farklıydı. O dönemde sosyal medya ve sosyal medya fenomenleri daha yeni yeni kendini belli etmeye başlamıştı ama burada durum öyle değildi… Adam, kahve içen bir kadının yanına yaklaştı. Kimsenin onun görmemesinin verdiği güvenle rahatça hareket edebiliyordu. Kadın önünde ki bilgisayarda birilerini araştırırken, telefon ile konuşuyordu. Kadının konuşmalarından bir reklam firmasının çalışanı olduğu anlaşılıyordu. Instagram, Twitter, Facebook ve YouTube gibi sosyal medya platformlarında başarılı olan isimler hakkında sohbet ediyordu. Çünkü o isimlerin yazdıkları bir yazı, attıkları bir fotoğraf, çektikleri birkaç dakikalık video ile binlerce insanı etkilemeyi başarıyordu. Medyanın gücü artık değişmişti. Tek taraflı iletişimin yerini çift yönlü iletişim almıştı. Daha az maliyet ile internetten müşteri kazanmak artık mümkündü. Kadın konuşurken, o isimlere fenomen ve influencer diye hitap ediyordu. Daha önce sadece tek bir kanaldan takipçileri ile iletişimde olan isimler artık birden fazla kanalda boy gösteriyorlardı. Markalar, ünlü isimlerden ziyade fenomen ve influencerlar ile iş birliği yapmaya başlamıştı. Şöhret olmanın yeni bir kapısı aralanmıştı. Ancak o kapının önünde büyük bir kalabalık oluşuyordu. Yaptıkları her şey takip ediliyor, gittikleri bir mekan not ediliyor, kullandıkları ve övdükleri bir ürün milyonlarca satılıyordu.

Kadının yanına bir misafir geldi. Adam ne olup bittiğini henüz anlayamamıştı. Misafiri henüz 20’li yaşlarında genç bir delikanlıydı. Masaya oturan çocuk ile kadın hemen konuşmaya başladı. Kadın, teknoloji şirketinin yeni çıkardığı saatlerin tanıtılmasını istiyordu. 5 milyon kişiye tanıtım yapacak olan çocuk, saati inceledi ve mimikleri ile beğendiği belli etti. Teklif kabul edildi ve gerekli sözleşmeler imzalandı. Fenomenleri ve influencerlar, ‘’Bir bilene sormak lazım’’ anlayışına sahip kişileri, satın almaya teşvik ediyordu. Geleneksel medya araçları tarihin tozlu raflarına yerleşmeye başlamıştı.

Adam, kadının yanından ayrılarak caddede yürümeye devam etti. Sinema filminin afişine gözü ilişti. Az önce gördüğü çocuğun fotoğrafı bu kez de film afişindeydi. Sosyal medyanın gücü tüm medyaya hükmetmişti. Sosyal medya mecralarında sevilen isimler, beyaz perdede yer alarak seyirci sayılarının artmasına neden oluyordu.

Fenomenler Pazarlamanın Vazgeçilmezi Oldu!

Beyaz odaya dönen adam, olup biteni anlamaya çalışıyordu. Geçmişe ve bugüne yolculuk yaptığının farkındaydı. Üçüncü fotoğrafla da geleceğe gideceğini tahmin edebiliyordu. Diğer fotoğraflara kıyasla daha heyecanlı bir şekilde fotoğrafa dokunmayı planladı. Değişen medya dünyasını anlamak için yaşadıklarını bir süreliğine düşündü. Oturduğu yerden hızlıca kalkarak üçüncü fotoğrafa uzattı elini…

Yeniden büyük bir caddenin ortasında buldu kendini adam. Bu kez olan biteni öğrenmek için daha istekliydi ve hızlı adımlarla yürümeye başladı. Nerede ve hangi tarihte olduğundan habersiz bir şekilde insanları izlemeye başladı. Fenomen ve influencerlara verilen önem artmıştı. Onların ağzından çıkan bir söz, kaleminden dökülen bir sözcük herkesi ilgisini çekiyordu. Firmalar ve markalar bu isimlere büyük ücretler sunarak iş birliği teklif ediyorlardı. Televizyon, radyo ve gazete gibi araçlardan ziyade internet dünyasına yatırım yapılıyordu. Çocuğu, genci ve yaşlısı internetle beraber yaşamaya başlamıştı. Bir konu hakkında bilgi almak için fenomenlere başvuruyorlardı ve o isimler büyük markaların reklam yüzü oluyorlardı.

Bir okulun tabelası dikkatini çekti. Fenomen ve influencer olmak için eğitim alınan bir okul… Nasıl daha çok insana ulaşılır, nasıl tanıtım yapılır gibi birçok konuda bilgi veren bir eğitim sistemi vardı. Herkes zamanla yarışıyordu fakat bu yarışı sanal dünyada gerçekleştiriyorlardı. İnternet ve sosyal medya hayatın içinde değil, hayatın tamamını kapsıyordu.

Adam yeniden beyaz odanın içinde buldu kendini. Sosyal medyanın ilk kez kullanılmaya başladığı dönemden başlayarak çıktığı yolculukta geleceğe kadar gitmişti. Peki, şimdi ne olacaktı?

Yatağından birden kalkan adam şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı. Gördükleri sadece bir rüyaydı… Aslında bu rüya adamın bundan sonra yapacağı hamleleri belirlemesine yardımcı olmuştu. Piyasaya çıkarmayı düşündüğü akıllı saatlerin reklamını nasıl yapacağına karar vermişti. Pazarlama yöntemi olarak fenomenler ve influencerlarla iletişime geçme kararı almıştı. Hem firmasına uygun hem de hedef kitlesi tarafından sevilen bir isim düşünmeye başladı. Bilgisayarını çıkarıp araştırmalara başladı. Sosyal medyanın faydalarından yararlanarak, ürününün satışını arttırmak ve hızlandırmak istiyordu. Ertesi gün birkaç isimle görüşerek bir anlaşma yaptı. Bazı isimler video ile tanıtım yaparken, bazıları tek bir yazı ile ürünün tanıtımını yaptı. Henüz yeni çıkmasına rağmen birçok insan tarafından bilinen ürünün satışlarında gözle görülür bir artış oldu. Dijital çağa ayak uydurarak, doğru strateji ve iletişimle istediği başarıya ulaşmıştı.

Olumsuzluklar Düşünüldü!

Fenomen olan isimlerle çalışmanın markalar açısından büyük avantajlarının yanı sıra olumsuz etkileri de oluyor. Toplumsal kuralların ve manevi değerlere ters düşen bir kelime ile markanın itibarını zedelenebilir. Bu sebepten isimlerin iyice araştırılması ve doğru bir yol izlenmesine dikkat edilmelidir. Fenomen ve influencerlar ile iş birliği yaparak az maliyetle büyük işler ortaya koyulabilir.