Eğlence
Kurulup Televizyon İzlemek İsterken Çıkan Olmazsa Olmaz Aksilikler

Her ne kadar televizyon izleme alışkanlıklarımız değişimde olmaya başlasa, artık daha çok online ortamlardan, dilediğimiz zaman dilediğimiz içeriği izliyor olsak da normal TV’nin de değeri tam olarak sona ermiyor. Sonuçta canlı yayında verilen bir maç, heyecanla takip ettiğin bir Türk dizisinin yeni bölümünü ilk olarak oradan izleme şansı ve daha pek çok farklı faktör, normal TV’lerden de tam kopamamamızı sağlıyor. O halde gelelim klişe gözüken, yorucu ve üzücü durumlara….
Uzaktan Kumanda Sorunsalı
Tüm gün koşturmuş, işten okuldan yorgun argın eve gelmişsiniz. Güzel bir basketbol final serisi maçı var. Oh, şimdi yorgunluğu atma zamanı. Pantolonu, gömleği çıkarıp, rahat ev giysilerini üstünüze çekip kanepeye paat diye uzanmak çok güzel bir his! Artık yayılıp bu maçı izleyebilirsiniz. Ama o da ne? Kumanda ta komidinin üzerinde. Şimdi kim gidecek oraya! Zar zor kendimizi kanepeye atmıştık…
En Heyecanlı Yerde Reklam Üzüntüsü
En sevdiğin Türk dizisinin yeni bir bölümünü izliyorsunuz. Mesela Diriliş: Ertuğrul olsun. Göz kırpmadan o güzelim çatışma sahnesini izliyorsunuz. Tam almışsınız gazı. Tam moda girmişsiniz. Paat, reklamlar! Normal yayından daha yüksek sesle karşımıza geçen, minimum 10 – 15 dakika sürecek reklamlar o noktada hem şevkimizi kaçırabiliyor, hem de sinir bozucu olabiliyor.
TV de Kanal Seçimi Tartışması
Tabii bir de kardeşiniz, anneniz, babanız, eşiniz… Her kimse, eğer evde tek televizyon varsa sıkıntı biraz kaçınılmaz noktaya geliyor. Mesela anneniz İstanbullu Gelin’in sezon finalini izlemek isterken siz de Tottenham ile Liverpool’un karşılaşacağı Şampiyonlar Ligi Finali’ni izlemek isteyebilirsiniz. Eyvahlar olsun! Biraz ondan biraz ondan olacak şeyler de değil ki! Her saniye heyecan fırtınası. Bu noktada birinizin üzülmesi maalesef çok olası.
Evde Yüksek Sesle Birinin Bir Şey Dinlemesi
Tam konsantre olmuş, keyifle seyre koyulmuşken o çok sevdiğiniz politika programını; yan odada bağıra çağıra telefonla konuşan bir abla ortaya çıkabilir. Veya bir diğer televizyon varsa o da sesi çok açabilir ve sesler iç içe geçebilir. En önemli sahnede, en kritik itiraf yapılırken duyamamak nedir bilir misiniz sayın okuyucu? Hiç de güzel değil!
TV Önünden Geçme
Finalimizi olmazsa olmaz bir refleks ile yapalım. Evlilerin eşi, bekarların anne ve ablaları, ama muhakkak ki bir kadın, o çok kritik maçı izlerken ekranın önünden geçmeyi başarır. Ve nasıl bir yetenekse, nasıl bir nokta atışıysa, maç 90 dakika 0 – 0 geçse de, o kadın ekranın önünden geçerken gol olur, kırmızı kart olur, hiçbir şey olmasa da mutlaka bir şey olur!