Kedi Ebeveynliğini Özetleyen 8 Durum

Nasıl anlatsak, nerden başlasak bilemiyoruz ama burada olduğuna göre sen de kedi anne-babalarından birisin. Ve biraz sonra anlatacaklarımızı en iyi sen bilirsin. Senin çok güzel bir evladın var ve ebeveynlik sürecinde her ebeveyn gibi birtakım zorluklar yaşayabilirsin. Tabii, bunlara zorluk denirse… Hazırsan başlayalım, her maddede bize katılıp gülümseyeceğine eminiz!

1- ) Alarm mısın be çocuk!

Her gün adeta kurulmuş bir saat gibi saat 5 ile 7 arasında uyanmak onun bir numaralı âdetidir. Gece kaçta ve ne kadar uyursa uyusun sabah daima aynı saatte uyanır. Hayır, uyanıp kendi kendine eğlense neyse mama faslından geldiği ilk yer ya bir şeylerin üstündeki eşyaları devirmek ya zıplamak ya da yüzünü, elini yalamak, tırmalamaktır. Sen sabah sabah bu enerjiyi nereden buldun; Seda Sayan mısın sen dememek elde değildir.

2- ) Dost Başa Düşman Ayağa Derler Ama…

Ne yapacağız bu kedilerin ayak sevgisini… Günün her vaktinde aç veya tok karnına ayak kemirebilme potansiyeline sahiptirler. Biz onlara “dost, evlat” vesaire diyoruz ama atalarımız “Dost başa; düşman ayağa bakar…” demişler… Kafamızda deli sorular…

3- ) Şimdi Sana Kalan Yatağın Ucunda Uyumaktır…

Yatağın içinde yayıla yayıla uyumayı ne çok özledik değil mi? Küçücük bir bedeni, azıcık da bir kilosu olmasına rağmen, o ne rahat o ne yayıla uyumaktır yavrum? Bir sabah uyandığınızda kendinizi yerde bulmanız pek de uzak bir ihtimal değildir.

4- ) Cilt Güzelliğin Patilere Borçludurz

Dolaşacak onca yer varken patilerini senin yüzünde dolaştırmaya bayılırlar. Ondan uzaktayken aniden gelen özlemin bu pati mevzusuyla bir ilgisi var gibi… Cilt güzelliğimizin sebebini sorarlarsa, patilere borçluyuz dersiniz… 🙂

5- ) Gerçekten Burada da mı Uyuyacaksın?

Metro, toplu taşıma köşelerinde uyuklayan insanları andıran bir görüntü evin her köşesinde devrededir. Uyuyacak onca köşe hatta kendine ait bir minderi-yatağı varken bir eşya üstü, masa-kalorifer gibi yerlerde uyuyarak bir anda karşına çıkması olağandır.

6- ) Karar Ver; Seveyim mi İlgilenmeyeyim mi?

Sen olma ilgilenmezken, kitap okur, çalışır, televizyon izlerken kucağında, başında, tepende dolaşır. Adeta “Benimle ilgilen, beni sev!” der. Sen onunla ilgilenmek, oynamak istediğinde ise köşe bucak kaçıp her deliğe girer. Kaçan kovalanır mantığı burada da devrededir. Ah bir karar verse!

7- ) Ama o Mırıldayınca Hayat Geride Kalmıyor mu?

Kucağına aldığınızda, sevdiğinizde, bazen de sadece baktığınızda, onunla konuştuğunuzda gelen o mırıltı yok mu? Gözleri hafif kapalı ve kulakları da gerideyken… Bu mırıldamanın kalp krizi riskini azalttığını biliyor muydunuz? Çocuğunun mezuniyet törenini izleyen ebeveynler gibi olmuyor musunuz siz de?

8- ) Biri Gitse Öbürü Kalır: Hem Evlat, Hem Sevgili, Hem Dost

Her şeye rağmen seninle gülen, ağlayan, sonsuz sevgisiyle sana asla küsmeyen, kırılmayan odur. Kimi zaman evladındır, kimi zaman sevgilin, kimi zaman dertleştiğin dostun… Ee, biri gitse biri kalır. İyi ki var o!