Eğlence
Her Şeyin En İyisini Bilirler! Sahte Entelektüelleri Tespit Rehberi!
Şimdi TDK’dan kelime anlamına bakalım entelektüelin anlamına “Bilim, teknik ve kültürün değişik dallarında özel öğrenim görmüş, aydın, münevver.“ Gerçek entelektüellere saygımız, sevgimiz sonsuz ama insanlara kendini olmadığı gibi gösteren insanları irdelemeyecek değiliz. İşte sizin için hazırladığımız sahte entelektüelleri tespit etme rehberimiz.
Bilmemek kitabında yazmaz, her şeyi bilirler.
Bilgiyi okuyarak, araştırarak, izleyerek ya da bambaşka bir yolla bilmek gibisi yok. Buna itirazımız da yok. Ancak bazı insanlar, entelektüel görünme çabasından doğarak etkin görünmek adına hep bir yorum yapmak durumunda kalırlar. Biz bu duruma “bu konuda da yorum yapmalıyım hastalığı” diyoruz.
Sohbeti kapışma olarak yürütürler
Dediğinizi dinlemezler. Her söylediğinizi onlara bir müdahale gibi anlar ve bu doğrultuda ilerletirler. Bir süre sonra tatlı sohbet yerini soğuk bir ego savaşına bırakır. Anladığımız kadarıyla mekanizmaları şöyle ilerliyor, fikir paylaşımı diye bir şey yoktur, fikirlerin savaşı vardır.
Kaynak verme huyları yoktur.
Siz bir konuda tahminlerini tatlı tatlı anlatırken birden tam aksi yönde bir şey söylerler. O kadar keskin bir şey söylerler ki, “yahu bu nerden çıktı?” kaynağını sormayın söylemezler. Belki de bir kaynak yoktur. “Bu konuda bir araştırma yapılmış durum benim dediğim gibi.” Hangi araştırma? Ne zaman?
Herkesi zalim kendini âlim zannederler.
Şimdi bilgi kişiyi olgunlaştırır bunu biliyoruz. Sahte entelleri buradan rahatlıkla yakalayabilir. Kişilere kendilerini entelektüel olarak yansıtmak isteyenler, bildiklerini zannettiklerinden bir sosyal statü yaratıp kendilerini biraz daha ayrı ve üstün görürler. Oysa bilmek ve bilgi her an kişinin karşısına çıkabilir. Kişi sebepsiz kendini insanlara kapatmamalı.
Herhangi bir alanın sadece en iyilerini bilirler
Bunu uzun uzun anlatmak istemiyoruz sadece birkaç örnek vereceğiz. En sevdiğiniz korku filmini sorarsınız kült olan Psycho’yu söylerler, The Shining derler. Anladık biliyorsun onları. Tamam izlemişsin. Ama o filmler çekileli 20 yıl oldu artık arşivine yeni bir film mi eklesen?
Savunduğu şeyleri hayatlarına yansıtmazlar
Bunu özü sözü bir olmamak olarak da anlatabiliriz. Sorsanız her konuda duyarlıdırlar ama iş icraate gelince bir sessizlik olur ortalıkta. Örnek verelim, çalışmanın ve emeğin öneminden bahsederler, onlara servis yapan garsona kötü davranırlar. Kitap okumayanları eleştirirler, en son 3 yıl önce kitap okumuşlardır. İnsanların tahammülsüzlüğünden yakınırlar, bir değişik düşüncede sinirleri tepelerine atar. Kaçınız efendim görünce kaçınız.
Kişisel deneyimlerini genele mal ederler.
Olayları basite indirgeme mi dersiniz, dünyayı kendisinden ibaret mi sanmak dersiniz yoksa empati yoksunluğu mu bilmiyoruz. İnsanlık hallerini, dünyayı, hayatı kendi gördüklerinden ibaret zanneder ve insanları bu gerçeklerle yargılar. At gözlükleriyle dünyaya bakmak da diyebiliriz! Evet, en uygunu bu! At gözlükleriyle dünyaya bakarlar.