EğlenceYakın Çekim
Hayvanlar Konuşabilseydi… – Olsaydı Ne Olurdu 4. Bölüm
Olmayan şeylerin olmasını hangimiz istemeyiz ki? Tabii ki pozitif olduğu takdirde. Yoksa olumsuz şeyleri neden isteyelim. İşte tam da bu noktada arada kalmış bir meseleyi ele alıyoruz. Hayvanlar konuşabilseydi neler olurdu? Bu iyi bir şey mi olurdu yoksaaa… Yoksasını yazıda ele alıyoruz. Başlayalım.
Hayal Kırıklığı Olabilir
Pek tabii olabilir. Kim istemez ki evcil hayvanıyla, misal kedisiyle, köpeğiyle dilediğince sohbet etmeyi. Beraber bir şeyleri paylaşmayı. Ama bu ters de tepebilir. Çok sıkıcı da olabilirler. Hatta aranız bile bozulabilir. Düşünsene köpeğiniz giden bir misafirin arkasından konuşuyor.
+ Ya bu Cevdet de ne biçim adam be Emre. Niye arkadaşlık yapıyorsun ki bunla? Buradayken demeyeyim, büyüğümüzdür, ayıp olur dedim ama.
– O benim en yakın arkadaşlarımdan. Neler söylüyorsun sen!
Hoop, köprüler yakıldı. Evcil hayvanınla küsebilirsin! Dahası var mı?
+ Gidiyorum ben evi terk ediyorum Emre. Yetti zırvalıkların. Bakarım başımın çaresine, seninle mi uğraşıcam!
Balıkların İşi de Bir Ayrı Zor
Kısa süreli hafızalarıyla bilinen balıklar kısır döngü içinde konuşup dururlar.
+ Kimsin sen?
– Emre ben. Sana yem vereceğim. Doy bakalım.
+ Oo süper.
– Afiyet olsun.
+ Kimsin sen?
– Emre ben…
Çok sıkıcı yahu. Böyle konuşacaklarsa konuşmasalar daha iyi sanki. Böyle ömür geçmez.
Yemek Zorlaşır
Şimdiii, o danacıklar, kuzucuklar, tavuklar dile geldi. Sıkıyorsa kes. Elin varmaz. Yani herkesin vejeteryan olduğu bir dünyaya doğru gideceğimiz aşikar. Veya vicdanlar çok daha rahatsız olacak. Bir tavuğu keserken bile “Ne yapıyorsun sen, ben de yaşamak istiyorum. Gezinmek istiyorum.” Dese ne açıklama yapacağız.
Ama bu durum hızlı kesilebilsinler diye GDO’larıyla oynanmış hayvanlara mutlaka yarardı. Havasız, kapalı alanlarda sıkış tıkış olan hayvanların haklı isyanlarını duyabilseydik belki de buna cesaret edemezdik. Çok da hayırlı olurdu.
İnsanlarla Arkadaşlığa Gerek Kalmayabilir
İlk maddenin tersi… Belki sadece iletişim kuramıyoruzdur. Belki inanılmaz değişik bakış açıları ve görüşleri vardır ve bize çok şey katacaklardır. Bir fille derin sohbete girmek çok keyifli olmaz mıydı? Aynı anda hem sevimli hem de bilge hayvanlarla öyle keyifli olabilirdi ki her şey, insanlar yavaş yavaş birbirlerinden çok onlarla muhabbet eder, onlarla takılır hale gelebilirdi. Güzel de olurdu.
Uçanlar, Kaçanlar…
Timsah, kurt, kaplan gibi bazı hayvan türleri insan yiyebiliyor. Eğer istemsiz bir şekilde böyle bir noktada bulunsaydık ikna etmek ve onun açlık sorununu başka şekilde çözebileceğimizi anlatmak suretiyle kendimizi kurtarabilirdik. Ama “Siz diğer hayvanları keserken iyi oluyordu di mi?” gibi bir tepkiyle dönmeleri de olağan. Ayrıca kuş türleriyle sohbet de ayrı keyifli olurdu. Uçmanın nasıl bir his olduğunu nasıl tarif ederlerdi acaba. Oldukça merak uyandırıcı.