Hayatında Yaptığı Küçük Değişiklikleri Gözünde Çok Büyüten İnsanların Çileden Çıkaran Özellikleri

Bazen monoton hayatımızı güzelleştirmek için bazı değişikliklere gideriz. E güzel, gidelim ama sessiz sakin gidelim. Her yaptığımız değişikliği abarta abarta her yerde dile getiren kişilerin ortak özelliklerini sizler için derledik.

İki sabah üst üste kahve içince; kahve içmeden uyanamıyorum yaağğğ’cılar…

Kahve güzel bir şey. Velakin sabahları kahve içiyor olmayı bohem olmak sananlar bir durulmalı. Gerçekten, içilen şey alt tarafı kahve. Çok marjinal, cool yapmıyor insanı.

Spora başladıktan 3 gün sonra salataya besin diyenler…

Salata değil besin, et değil protein, makarna değil karbonhidrat… Spor tabii ki çok güzel bir şey. Velakin takıntı seviyesinde olunca tavırlar biraz komik duruyor. Bir de kasıla kasıla yürümek itici duruyor haberiniz olsun.

Çayı “şekersiz içenler tarikatı” üyeleri!

Şeker çok yararlı bir şey değil elbette. Ama çayda şekeri kesenlerin diğerlerini dışlaması gerçekten komik. “Ayy çayın gerçek tadını öldürdün, o ne öyle sütlaç gibi. Senin içtiğin çay değil ki?” gibi klişelere şekersiz çay içenler tarikatı tarafından maruz kalmanız neredeyse kaçınılmaz.

Yabancı dizi izlemeye başlayınca “kültür şoku” yaşayıp kendini üstün ırk olarak görenler…

“Hahahaha, Shameless’ın Türk versiyonunu yapmışlar, ne kadar da iğrenç olmuş. Ne Arka Sokaklar mı? Ben sadece Game of Thrones ile The Walking Dead izliyorum.” Bu sözler bir yerden tanıdık geldi mi? Bırakın isteyen istediğini izlesin. Yabancı dizi izleyenler üstün olmuyor. Ayrıca “Leyla İle Mecnun”, “Behzat Ç” gibi dünya çapında yapımlar da var bizim ülkemizde!

“Televizyon izlemiyorum”cular…

Bir de “evimde televizyon yok”cular var ki, onlar cool’luktan can vermeye en yakın olan insan ırkı. Ha, televizyon şekil değiştiriyor. Hani tabletinden izlediğin Netflix dizilerinin televizyon izlemekten bir farkı yok. Sadece olayın adı değişti.