Dergi Okumanın En Eğlenceli Anları

Dergi okuma kültürü ve alışkanlığı, 90’ların sonları, 2000’lerin başları gibi bir dönemde oldukça fazlaydı. Dergiler çok ilgi görüyordu ve revaçtaydı. Pek tabii daha önceki on yıllarda da. Ancak son zamanlarda o rağbet eskisi kadar değil. Bunun sebebi de internette pek çok şeye ulaşabiliyor olmamız.

Gazetelerin bir nevi bitmesi veya internet mecrasına taşınması bir miktar mantıklı olabilir. Sonuçta artık istediğiniz yazarı internette okuyabiliyorsunuz. Ama Pazar kahvaltısından sonra açılmamış gazeteyi ilk açan olmanın keyfini tutar mı? Orası ayrı işte. Daha önemlisi gazetenin bitmesi mantıklı derken, günceli her zaman yakalayabilmek ve son dakika haberlerini anında bilebilmek amacıyla aldığımız gazeteler artık basılmadan eskiyor. Çünkü sosyal mecralardan, haber sitelerinden ve daha pek çok yerden en güncelleri zaten takip edebiliyoruz. Yıllar önce bir gün öncenin haberlerini okumak çok taze ve özel gelirken değişen günümüzle durum işte böyle değişti.

Biraz uzun bir giriş oldu. O halde haydi başlayalım dergi okumanın en eğlenceli anlarına.

Gazete Bayisine Koşa Koşa Gitmek (Ayın 1’i)

Yağmur, kar, çamur demeden gazete bayisine gidilir ve istenilen dergi sorulur. Genellikle ayın 1’i dahi beklenmez, çünkü 28’inde çıkan dergiler de olur. Ancak “kesin çıkmıştır” deyip de gidince eli boş dönmek oldukça üzücü olabilir. Eğer çıktıysa da işte o gün o dergi elden düşmez.

Eğleneli-Bilgilendirici Yazıları Keyifle Okumak

Okuma kültürünü de maalesef yavaş yavaş kaybediyoruz ancak sevdiğiniz yazarların incelemelerini, fikirlerini, köşe yazılarını ve dahasını okumak, Bilim-Teknik gibi dergilerle dünyayı keşfetmek, oyun incelemeleri ile yeni çıkan oyunlardan haberdar olmak ve dahası oldukça keyifliydi.

(ARA PARANTEZ: YAZININ DİLİ YAVAŞTAN Dİ’Lİ GEÇMİŞ ZAMANA DÖNÜYOR. EVET, GÜNÜMÜZDE BU HEYECANLAR MAALESEF NEREDEYSE KALMADI. YAZDIKÇA HİSSETTİM SAYIN OKUR.)

Poster İçin Duvarda Yer Hazır!

O çok sevdiğimiz şarkıcının, hani televizyonda klibi denk gelsin diye bekleyip gelince son ses açıp eşlik ettiğimiz şarkıcının posterini asmak eşsiz bir keyifti! Bazen sırf posteri değerli diye dergi aldığımız bile olurdu. Ama saten değil de plastik veya daha düşük segment bir boyadansa duvarınız –ki çoğumuzun salon hariç öyleydi- poster değiştirirken badanayı da söküp alırdık. Ama sorun değildi, nasıl olsa yeni posterle o kötü görüntüyü örtecektik! Ahh ne zamanlar ama…

CD’li Dergi

İşte bu teknolojinin son noktasıydı! İçinde müzikler, klipler bulunan CD’ler, yeni çıkmış oyunun demosunun yer aldığı, çıkacak olanın fragmanının bulunduğu, gelecek sinemaların fragmanlarının yer aldığı CD’ler ve daha nice CD’ler. Bazen CD Player’ımızı zorlayıp, çalışmakta güçlük çekseler de bir kolonyalı mendille silmeye bakardı. Gerçekten buna da saatler ayrılırdı ve büyük keyif alınırdı.

Daha bunlara verilen yapıştırmaları, rozetleri, buzdolabı magnetlerini ve nicelerini de katabiliriz. Bilhassa ev hanımları için Sofra gibi dergileri, yemek tarifi kültürünün değişimini katabiliriz. Ancak şimdilik sona gelelim. Ha bu arada, Özçekim dergimizin son sayısını aldınız mı?