EğlenceYakın Çekim
“Ben Neden Şimdi Buna Bu Kadar Para Verdim?” Dedirten İç Parçalayıcı Harcama Anları
Özel tüketim vergisi falan değil. Baya baya çok daha ucuz alternatifi olan şeylere bazen çok fazla harcama yapmamız gerekebiliyor. İçimiz yana yana, “Neden buna bu kadar para verdim” diye söylene söylene yaptığımız bazı alışverişleri ele alacağız. Yazarken içimiz eridi, okurken de senin eriyebilir. Aman dikkat. Çok zengin olmayan bünyelerde alerji yapar. Kaçının! 🙂
Gelin Başı – Damat Traşı
Baş aynı baş ama bir anda 20 TL’lik işlem oluyor yüzlerce lira. Çaktırmasak, söylemesek damat olduğumuzu falan emin olalım ki yine aynı işi yapacaklar. Bile bile lades deme biçimi olarak kanayan bir yaramız.
Köy Kahvaltısı
Gerçekten köyde kahvaltı etmek, o güzel, tertemiz havayı solumak çok zevkli. Ancak şehrin ortasında kahvaltı tabağı söylemek yerine köy kahvaltısı söyleyince fiyat çok artıyor. Peki doğal olan ne? Köy yumurtası, köy ekmeği gerçekten ne kadar “köy”?
Sinemadaki Mısır&Kola Soygunu
Kaç para yahu bir mısırla kola? İlla çantamıza atıp gizli gizli içeri mi sokalım? Sinema biletinden daha pahalı olan mısır & kola kombinasyonu yazık değil mi? Bu kadar olması gerekenin üzerinde satılması gerçek bir soygun!
4 Saat Giyilip Deli Borçlara Girilen Gelinlik
Aman kiralayın gitsin. Yok anıymış, yok bir şeymiş. Anamızın karnından gelinlikle mi geldik? Hepi topu 4, 5 saat giyeceksin. Sonra? 1 yıl boyunca taksitlerini öde dur. Oh ne ala!
Zottirik Makarna
2 TL’lik makarnaya 30 TL vermek biraz iç acıtmıyor mu? “Bilmemneli makarna”ya o kadar para vermek gerçekten hiç keyifli bir durum değil. “Aslında mekana para veriyoruz, kirası çok oraların” gibi düşünerek kendimizi teselli etmeye çabalıyoruz.
Kafe Çayı
Bir paket çay alırız, bir ay gider. Ya daa, aynı parayı bir bardak çaya da verebiliriz. Güzel bir kafeye gitmen yeterli. 8 TL bile verebilirsin. Haa, bir de “Para verince daha tatlı oluyor bu çay, yoksa aklıma bile gelmez.” diyen bir kesim var ki, Allah ıslah etsin.