Akıl Okuma Makinesi İcat Edildiği Tarihte Özçekim Dürbünü 3000 Yılına Gidiyor!

Merhaba! Ben dürbün, Özçekim dürbünü! Dürbünler genelde uzakta olan her şeyi açık seçik göstermeye yarar ama bende durumlar biraz farklı. Ben mesafelerde değil; tarihte yolculuk yapıyorum. Benim ayarlarım merceklerimle ilgili değil; tarihle ilgili. Beni nereye fırlatırsanız oraya giderim. Bir bakmışsınız milattan önce bir zamandayım, bir bakmışsınız günümüzden çok uzakta bir çağdayım. Ancak nereye gidersem gideyim, gördüklerimi daima size anlatırım. Nereye gideceğimi siz belirlersiniz; ama bugün 3000 yılına gidiyorum. Yani neredeyse 10 asır sonrasına. Daha önce 2058 yılına gidip değişik gelişmelere tanık olmuştuk. Ama bu sefer çok başka. Sanki başka bir devre, başka bir dünyaya gidiyormuşum gibi bir his var içimde. Bakalım, neler olacak…

Fazla Oksijenden Doğan Baş Dönmesi!

Başım dönüyor. Buraya geldiğimden beri başım dönüyor. Sebebini ilk zamanlarda anlamadım. Ama sanıyorum ki, bunun sebebi geldiğim yere nazaran burada daha fazla oksijen olması. Evet, ne bir egzoz kokusu ne bir kötü hava…

Burası bir ütopya gibi. Her yer yemyeşil… Tamamen dijital bir çağa geçildiği gerçeğini inkâr etmeyeceğim. Ama bu, planlandığı gibi şekilci bir dijital çağ değil. Burası yemyeşil! Düşünebiliyor musunuz, her evin bir bahçesi var. Her evin bahçesinde yetiştirdiği yiyecekler, yemişler var. Teknoloji tamamen doğayı daha iyi bir yer haline getirmeye odaklanmış. Gördüğüm manzaranın güzelliğini anlatmam için herhangi bir kelimem yok. Her şeyin daha kolay olduğu bir çağ düşlüyordum ama küresel anlamda her şeyin yoluna girdiği bir çağ hayal etmiyordum.

Çöpü Doğaya Geri İleten Sistem

Öğrendiğim kadarıyla bu çağda artık belediye çalışanı yokmuş. Evrendeki tüm çöpleri eriterek doğaya yeniden kazandıran, atıklarıysa yeniden dizayn eden bir sistem oluşturulmuş. Bunu nereden anladığımı sorarsanız, demin bir adam kapısının önüne bir poşet çöp bıraktı. Çöpler, sistem tarafından anında tespit edildi ve otomatik olarak yere doğru çekildi. Gördüğüm bu manzaranın beni ne kadar hayrete düşürdüğünü tahmin edebiliyor musunuz? Elektrik ve suyun doğal yollarla üretildiğini, burada “sistem” denen bir şeyin olmadığını söylesem, böyle günlerin de gelebileceğini düşünebiliyor musunuz? Ey geldiğim yerdekiler! Burada her şey çok güzel!

Akıl Okuma Sistemiyle Yeni Bir Devir

Bu çağın en garip yanı, insanların birbirlerinin akıllarını okuyabiliyor oluşlarıydı. İlk başlarda insanların birbirlerine karşı davranışlarında bazı değişiklikler sezdim. Bazı şeyleri konuşmadan hallediyor, uzun uzun bakışabiliyorlardı. Telepati ile iletişimin yani akıl okuma yönteminin gündelik yaşama hâkim olduğunu sonradan öğrendim. Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi tartışılırdı ama insanlarının birbirlerinin akıllarını okuyup birçok olayı hızlıca sona erdirip sorunları çözebiliyorlardı. Acaba bir yerlerde beni de görüp aklımı okuyabilirler miydi? İşte bu durum beni çok korkuttu. Ama beni sevindiren tek şey, insanların hayvan aklını da okuyabiliyor oluşuydu. Bu sayede acı çeken, acıkan, hasta olan hayvanlar kendilerini anlatamasa bile telepati ile dertlerini aktarabiliyorlardı. Ayrıca hayvanların dünyasına girip onlardan ilham almak da mümkündü.