Doğa
Fas’a Dair Her Şey!

Sıcak bir hava var. Çöl bitkileri etrafınızda, arkanızda o güzel Atlas Dağları… Önünüzde Eski Dünya ile Yeni Dünya’yı ayıran Atlantik… Sağınızda kadim Avrupa Kıtası; eskinin Endülüs’ü yeninin İspanya’sı… Solunuzda engebeli yolların ardından ortaya çıkan büyüleyici Afrika savanası… Bu sayımızda Avrupa ile Afrika’nın iki yabancı gibi buluştuğu yerdeyiz; Fas’tayız…
Önemli Şahsiyetler
Ukbe bin Nafi
Ukbe bin Nafi 621 yılında doğmuş olan önemli İslam komutanlarından birisidir. Kuzey Afrika valiliği yapmış, en önemli İslam merkezlerinden biri olan Kayrevan kentini kurdurmuş ve ordularıyla Atlas Okyanusu’na dayanıp şu meşhur sözleri söylemiştir: “Ya Rabbi! Eğer önüme şu deniz (Atlas) çıkmasaydı, senin yolunda cihad ederek daha da ileriye giderdim!” Anlayacağınız, Fas’ı İslam hakimiyetine alan kişidir Ukbe bin Nafi!
Yusuf bin Taşfin: Daha önce Endülüs’te değinmiş olduğumuz Yusuf bin Taşfin, Mağrib’de kurulan Murabıtlar Devleti’nin ilk hükümdarıdır. Gana’dan Fas’a, Fas’tan Cezayir’e, Cezayir’den de Endülüs’e yayılan bir hakimiyet alanına kavuşan bu ünlü hükümdar, Endülüs’teki Hıristiyan ilerleyişini durdurarak Zellaka Muharebesi’nde Kastilya Kralı VI.Alfonso’yu ağır bir mağlubiyete uğratmıştır.
Abdülmü’min el-Kumi
Abdülmü’min bin Ali el-Kumi, Murabıtlar’ın hakimiyetine son verip, Muvahhidler Devletini kuran hükümdardır. Bugünkü Fas’ta Murabıtlar’ın mirası olan Marakeş’i kendisine merkez yapmış, Endülüs’ü himayesi altına almış ve bölgedeki itikadi bozukluklara karşı savaşmıştır. Tıpkı Yusuf bin Taşfin gibi o da Hıristiyanlara karşı başarılı bir mücadeleye girişmiştir.
Ebu’l Hasan eş-Şazeli
Adından da anlaşılacağı üzere, meşhur Şazeliyye Tarikatı’nın kurucusudur. 1197 yılında Fas topraklarının kuzey kısmındaki Sebte (Ceuta) şehrinde dünyaya gelmiştir. 10 yaşında Kur’an-ı Kerim’i ezbere biliyordu. Simya alanında çalışmalar yapmak istediyse de aldığı bazı manevi işaretlere istinaden bundan vazgeçti. Onun kurmuş olduğu tarikat önce bütün Kuzey Afrika’ya, oradan da İslam dünyasının önemli merkezlerine yayılmıştır.
Abdülkerim Hattabi: Asıl adı Muhammed bin Abdülkerim olan Hattabi, Fas’ın Rif bölgesinin Ecdir kentinde doğmuştur. Yüksek öğrenimini Kayrevan Üniversitesi’nde yapmış, İspanyolca ve Fransızca öğrenmiştir. Hattabi’nin tarih sahnesindeki yeri Fas’ın sömürgeci ülkelerin hegemonyasından kurtulması için giriştiği mücadele olmuştur. Bağımsız Fas, bu bağlamda Abdülkerim Hattabi’ye çok şey borçludur.
Önemli Şehirler
Rabat
Fas’ın başkenti neresidir diye sorulduğunda akla genelde Kasablanka ya da Marrakeş gelir. Deneyebilirsiniz! Ancak günümüz Fas Devleti’nin başkenti Rabat şehridir. Muvahhidler Hanedanı tarafından kurulan bu şehir Fenikeleriler, Kartacalılar ve Romalılar dönemine kadar dayanan bir tarihe sahiptir. Eski medeniyetlerden kalan yerleşim yerini Muvahhidler Devleti’nin kurucusu Abdülmü’min el-Kumi, Endülüs’e düzenleyeceği seferler için bir askeri üs konumuna getirmesiyle şehre dönüşmüştür.
Marakeş
Avrupalıların Fas’a “Morocco” demesinin nedeni Marakeş’tir. Çünkü Marakeş Fas’ın etrafındaki diğer bölgeleri hakimiyeti altına aldığı dönemlerde başkent konumundaydı. Murabıtlar tarafından bölgenin güney taraflarında kurulan şehir, en önemli Berberi şehridir. Yüksek konumu nedeniyle de o dönemlerde müstahkem bir merkez konumundaydı.
Fes
İslam Dünyasında Fas’ın Fas olarak bilinme sebebi de takdir edersiniz ki “Fes” kentidir. Marrakeş’e nispeten ülkenin kuzey bölümünde Akdeniz kıyısında yer alır. Marrakeş Atlas Dağları’nın bir ucunda bulunurken, Fes diğer ucunda bulunur. Günümüzde Fas’ın üçüncü büyük kenti konumundadır ve 1.008.000 nüfusa sahiptir.
Kazablanka
İspanyolca’da Casablanca yani “Beyaz Ev” anlamına gelen bu şehir, Arapça’da “Dar’ül Beyda” adıyla anılır. Bize göre her iki ismi de son derece güzeldir ancak Kasablanka olarak duyulmuş olmasının özel bir nedeni vardır: 1942 yılında çekilmiş efsane Hollywood filmi “Casablanca” tabii ki. Film sayesinde popülaritesi artan şehir, dönemin modern mimari başkenti olarak kabul edilmiştir.
Tanca: Tanca en popüler Fas kentlerinden biridir. Cebelitarık kıyısında yer alan bu şehir “Tangiers” adıyla Hıristiyanların çok büyük önem atfettiği bir şehirdir. Stratejik konumu ve önemli bir liman olmasından dolayı tarih boyunca birçok güç tarafından işgal edilen Tanca, geçmişte kaçakçılık ve casusluk trafiğinin kavşağı iken günümüzde Fas’ın turizm merkezlerinden biridir.
Önemli Yapılar
Majorelle Bahçeleri
Majorelle bahçeleri adını Fransız tasarımcı Jacques Majorelle’den alır. Marakeş’te yer alan bu yapı, şehrin kızıllığına taban tabana bir zıt oluşturacak şekilde kobalt mavisinin kullanıldığı yapılarla ve bitkilerin kendilerine has yeşil rengiyle süslüdür. Sonraları ünlü modacı Yves Saint-Lauren’ın düzenlemeleriyle günümüzdeki halini almıştır.
Kutubiye Camii
Marakeş’in simgelerinden biri olan Kutubiye Camii’nin şüphesiz en ilginç özelliği minaresine atla çıkılabilmesidir. Bu minare tam olarak 70 metre yüksekliğindedir ve yuvarlak değil dikdörtgen bir kule şeklindedir. Ayrıca ucunda da hilal yerine bir çeşit top bulunur. 13.yüzyılda Merini Sultanı Yakup Mansur tarafından inşa ettirilmiştir.
Bahia Sarayı
İnanılmaz bir inceliğin işlendiği, tüyleri diken diken edici bir güzelliğe sahip Bahia Sarayı, yine Marakeş’te bulunur ve Fas’ın bize göre en güzel mimari yapısıdır! Bahia “ihtişamlı” anlamına geliyorken, gerçekten de bu saray adının hakkını vermekte. 19.yüzyılda Alevi Hanedanının vezirlerinden Ahmed bin Musa’nın arzusuyla inşa edilmiştir.
Volubilis
UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirasları listesinde bulunan Volubilis Antik Kenti, Fes ile Rabat arasında bulunan Meknes yakınlarındadır. Romalıların inşa ettiği bu antik kentin kalıntıları Fas’ın en önemli turistik merkezlerinden biri konumundadır. M.Ö. 40 tarihlerinde inşa edildiği düşünülür.
Kasablanka Katedrali
Katolik dünyasının Afrika kıtasında bulunan en önemli mimari yapılarından biri olan Kasablanka Katedrali’nin inşaatına 1930 yılında başlanmıştır. O dönemde İspanyol ve Fransız sömürgesi konumunda olan Fas, bağımsızlığını kazanınca katedral de işlevini durdurmuş günümüzde sadece kültür merkezi olarak hizmet verir hale gelmiştir.
Önemli Mutfak Ürünleri
Harira ve Chebakkiya
Faslılar Ramazan ayı geldiğinde bambaşka bir yemek anlayışına bürünürler. Çünkü Fas’ta Ramazan ayının en önemli yiyeceği Harira adı verilen çorba ile yanında tüketilen Chebakkiya tatlısı oluveriyor. Domatesli, yeşil mercimekli, nohutlu ve kuzu etli bu leziz çorba üzerine limon sıkılıp taze kişniş serpilerek bir güzel mideye indiriliyor.
Kefte Tajin
İnsanoğlu eti sever. Doğrudur. Ancak Kefte Tajin görenleri ayrı bir büyüleme özelliğiyle ünlü. Nasıl olmasın ki? Dana ya da kuzu kıyma, sarımsak, taze kişniş, maydanoz, tarçın ile karıştırılıyor, üzerine de bir güzel yumurta kırılıyor. Sosu da ekleniyor, yiyenlere de “Ya Rabbi Şükür!” demek düşüyor.
B’stilla
Fas’a özel bir börek olan b’stilla, açılan kat kat yufkanın içine safran, tarçın ve yine taze kişnişle çeşitlendirilmiş güvercin eti, badem ve yumurtadan oluşan bir harçla pişiriliyor. Üzerine de -aman dikkat- pudra şekeri dökülüyor!
Mint Çayı
Bir çay düşünün ki Fas Viskisi olarak bilinsin! Bu nane çayı, şeker parçalarıyla tatlandırılarak içiliyor. Genelde Arap dünyasının diğer ülkelerinde de görülen çaya nane atma geleneği aynı şekilde bu visk… aman, çayda da devam ediyor. Şöyle Atlas Dağları’nın eteklerinde içmek vardı şimdi…
Chermoula’lı Balık
Eee, hem Atlas Okyanusu’na hem de Akdeniz’e kıyın olsun ama hiç balık ürünün olmasın! Olur mu? Olmaz tabii. Chermoula çeşitli tohum ve baharatlarla hazırlanan bir karışımdır. Balıklar bu karışımla marine edildikten sonra bir güzel kömür ateşinde pişiriliyor. Bazı bölgelerde Chermoula dip sos olarak da kullanılıyor.
Önemli Özellikler
Fas’ın Arganları: Fas’a özgü bir ağaç türü olan Argan önemli bir özelliğe sahiptir. Kozmetik ürünlerinin temeli oluşturan Argan yağı bu ağaçlardan elde edilir. Sadece Fas’ta yetişiyor olması da bu ağaçları son derece değerli kılar. Az yağmur suyu ile beslenen Argan Ağaçları, su ihtiyacını karşılayabilmek için gövdesinin 5 katı büyüklüğünde köklere sahiptir.
El-Murabitun ve El-Muvahhidun: Murabıtlar ve Muvahhidler Fas’ı bölgesel bir güç haline getiren ve Berberilerin Endülüs’e hakim olmalarını sağlayan çok önemli iki hanedandır. Murabıt kelimesi, dini eğitimlerin verildiği Ribatlardan gelir ve bu Ribatlarda yetişen kitleler sayesinde Murabıtlar Devleti kurulmuştur. Muvahhid kelimesi ise hanedanın kurucusu Abdülmü’min el-Kumi’nin hocası İbni Tumert’in vahdet anlayışından gelir.
Maliki Mezhebi ve Tarikatlar Ülkesi: Fas, Maliki mezhebinin ağırlıkta olduğu bir İslam ülkesidir. Afrika’ya Müslümanlığın yayılması da Faslı Müslümanların eliyle gerçekleşmiştir. Bugün Fas’ta binlerce tarikat bulunur ve dini yaşam son derece ön plandadır.
Avrupa ve Afrika’nın Sözleşme Yeri: Afrika’nın mazlumluğu ile Avrupa’nın mağrurluğu Fas’ta bir araya gelir. Mazlum olan zulümden, mağrur olan kibirden burada kurtulur. Çünkü Fas, doğal güzellikleriyle insanı büyüler ve harikulade bir rüyanın içerisine çeker.
Alevi Hanedanı: Alevilik inancıyla hiçbir alakası olmayan, sadece bir hanedan adından ibaret olan Aleviler, Fas’ı 1666 yılından beri yönetmektedir. Yani Fas günümüzde de monarşiyle yönetilen bir ülke olup şu an Fas tahtında VI.Muhammed el-Alevi oturmaktadır.