Yakın Çekim
Mutluluğun Adaptasyonla Bir İlgisi Olmalı: Hedonik Adaptasyon Nedir?
Adaptasyon, kelime anlamıyla “Uyma, uyum sağlama,” anlamına geliyor. Her insanın hayatındaki değişimlere ayak uydurması için elzem bir duygu adaptasyon.
Hiç farkında olmasak da birçok değişikliğe, yeniliğe adapte olur ve yolumuza bu doğrultuda devam ederiz.
Peki içerisinde mutluluk duyduğumuz herhangi bir ortam, olay, kişi neden zamanla sıradanlaşıp etkisini yitirir?
Her şeyin başında bize güzel gelen neden zamanla alıştığımız bir duygu olur?
Çünkü insan, iyiye de güzele de alışır. Başına gelen her olaya adapte olur ve tıpkı ısı alışverişi gibi bir zaman sonra her şey eşitlenir. İşte buna, yani insanın bir zaman sonra iyiye de kötüye de adapte olmasına “hedonik adaptasyon” adı verilir.
Yazar Cemal Tunçdemir, bu durumu şöyle özetler: “Psikologlar buna ‘hedonik adaptasyon’ diyor. Aslında ‘hedonik çark’ diyenler de var. Çarkta dönen hamster gibi arıyoruz mutluluğu. Müthiş çaba harcıyoruz, mutluluk getireceğini sandığımız şeyler için ama hep aynı yerdeyiz. Hiçbir yere varmıyoruz.
Zenginsin Mutlu Sanıyorlar…
Ünlü psikolog Philip Brickman, bu konuyla ilgili araştırma yapmış ve araştırma sonucunda sürekli kayıp yaşayan insanların kayıplara, mutluluk yaşayanların ise mutluluğa adapte olup bunu basmakalıplaştırdığını yani mutluluk arayışının boş bir arayış olduğu gerçeğini ortaya çıkartmıştır.
Hatta araştırmasını piyango kazanan insanlar üzerinden bir çalışmayla ilerletmiş ve piyango kazanan insanların diğerlerinden bir tık daha mutlu olduğunu, bu mutluluğun zamanla standart bir duyguya dönüşüp etkisini yitirdiğini belirtmiştir.
Talih ve Yetersizlik… Daha Çok İstemek…
Cemal Tunçdemir, bu durumu anlatmaya şöyle devam eder:
“İki psikoloji uzmanı Philip Brickman ve Donald Campbell, insanın yanlış yollardaki bu nafile mutluluk arayışını şu şekilde özetliyor: Dış dünyada mutluluk ve haz arayışına çıktığımız her zaman aslında hamster çarkına girmiş oluyoruz. Sahip olduğumuz bir şeyin, örneğin para ya da makam, daha fazlasını elde ettiğimiz zaman, önce kendimizi mutlu hissediyoruz. Ancak çok kısa süre sonra, elde ettiğimize alışmaya başlıyoruz.
Önceden ‘talih’ olarak gördüğümüz şimdiki seviyemiz yeniden ‘yetersiz’ gelmeye başlıyor. Ve tattığımız mutluluk hissini sürdürebilmek veya yeniden kazanabilmek için yeniden bu kez daha fazlasının peşine düşüyoruz. Alıştığımız için, artık mutluluk için çok daha fazla şeye ihtiyaç duyar hale geliyoruz.”
Belki de gerçekten mutluluk yoktur da mutluluk vardır. Psikoloji de bunu kanıtlamıştır ne dersiniz?