2508’e Dürbün Attık: Özçekim Dürbünü 2508’de!

Merhaba! Ben dürbün, Özçekim dürbünü! Dürbünler genelde uzakta olan her şeyi açık seçik göstermeye yarar ama bende durumlar biraz farklı. Ben mesafelerde değil; tarihte yolculuk yapıyorum. Benim ayarlarım merceklerimle ilgili değil; tarihle ilgili. Beni nereye fırlatırsanız oraya giderim. Bir bakmışsınız milattan önce bir zamandayım, bir bakmışsınız günümüzden çok uzakta bir çağdayım. Ancak nereye gidersem gideyim, gördüklerimi daima size anlatırım. Nereye gideceğimi siz belirlersiniz; ama bugün bundan tam 490 yıl sonrasına yani 2508’e gidiyorum. Kemerlerinizi bağlayın 5 asır ileriye gidiyoruz, bakalım neler olmuş…

Teknoloji Dili ve Yalnızlık

2018, teknoloji açısından çok geride değildi. Ama buraya gelince, aslında 2018’de teknolojinin ne kadar da geride kaldığını gördüm. Meydanlar, caddeler, evler, binalar… Hepsinin dili var. 2018’de sadece insanlar konuşurdu ve az da olsa konuşabilen yapay zekâlar vardı. Burda her şey konuşuyor. Ağaçlar, binalar, yollar… Her an bir yönlendirme, her an bir izlenme… 2018’de insanın kendiyle yalnız kaldığı zamanlar olurdu. Burada mümkün değil. Meydanlardaki yapay zekâ robotların çokluğu beni çok korkuttu. Belediye işleri, tüm düzenleme ve planlamalar yapay zekâlar tarafından yapılıyor. 2018’de yapay zekâlar, insanların işlerini elinden alacak gibi bir korku vardı. Buraya ilk geldiğimde insanların işleri çoktan ellerinden alınmış diye düşündüm. Ama yapay zekâların tümünün her alanda insan bir yöneticisi olduğunu düşündüğümde çok mutlu oldum. İsteyince her şeyi yapabilen insan, tüm korkularını yenip bu durumu da başarmış… Bir de beni en çok konuşulan dil etkiledi. Teknoloji, ne yazık ki dili de tesiri altına almış. Dildeki teknolojik uyarlamalar beni üzdü. Eski üslup yerini çoktan hep aynı tondan konuşan seslere bırakmış…

Evler ve Teknolojik Dekorasyon

Teknoloji, benim geldiğim zamanda da her zaman gelişmiş, değişmiş hayatlara etki etmişti. Ama hayata bu kadar etki edenini daha önce hiç görmemiştim. Burada teknoloji, hayatın içinde değil; hayatın ta kendisi. Bir evin içine girip ortama bakayım dedim. Dedim ne oldu… Şu manzaraya bakar mısınız? Ev tadilatta sandım, bomboştu ama bir o kadar da temiz gözüküyordu. Az sonra bir adam geldi, duvara doğru birkaç kelime söyledi. Bir anda ev, duvarlar, yer, gök hareketlenmeye başladı. Adam sadece birini aramak istiyordu oysaki. Bir anda evin içinde devasa bir şekilde aradığı kişinin görüntüsü belirdi. Sanki o an orada gibiydi. Az sonra evin içine farklı görevlerden sorumlu birkaç yapay zekâ robot geldi. Anladım ki burada durumlar çok değişmişti.

Mutfaklar ve Tablet Yemekler

Mutfaklarda kaybedilen zamanın tamamın sonuna gelinmişti. Öyle ki artık bazı evlerde mutfak bile yoktu. Ne yiyip içiyorlar diye düşünüyorsanız yemek ihtiyaçlarının tamamını tabletler aracılığıyla karşılıyorlar. Değişik bir sistemleri var, 2018 olsa dokunmatik aletler derdim ama dokunmatiklik değil bu. Bir anda gözünüzün önünde bir panel açılıyor ve orda bir sürü gıdanın adı yazıyor. İstediğinizi seçip tablet olarak bünyenize indiriyorsanız. Kilo sorunu da bitti sanmayın, bir şey değişmiyor. Her şeyin kalorisi aynı, kim çok yerse onu alıyor. Mutfaklar ve yeme alışkanlıkları burada çok garip. Bir daha kahve kokusu duyulmayacak mı mesela? Tabakların, çatalların nesli mi tükendi?

Ofisler ve Çalışanlar

Benim geldiğim zamanda yapay zekâ robotlar, yeni yeni ortaya çıkıyordu. O zamanki korku ise “yapay zekâ robotlar, işimizi elimizden alır mı?” düşüncesiydi. Buradaki bir ofise girdiğimde bu korkunun gerçek olduğunu düşündüm. Tıpkı evler gibi her şeyin teknolojik olduğu ofislerde masa başlarında hep yapay zekâlar vardı. Ancak daha sonra her grubun başında bir insan olduğunu görünce rahatladım. Çünkü ne kadar harika olurlarsa olsunlar yapay zekâların daima hata yapma ihtimali vardı ve tek düzeydiler. Öğretilmiş bilgilerin yanı sıra insan zihninin özgünlüğüne her zaman ihtiyaç duyuyorlardı. Bu durum beni sevindirdi.

Ulaşım ve Işınlanma

Işınlanma, asırlardır dile getirilen bir konuydu. Sonunda gerçek olmuş. İnsanlar, istedikleri yerlere ışınlanarak ulaşabiliyor. Trafik kısmına gelince, ışınlanacağınız yeri 15 dakika kadar önceden belirlemeniz gerekiyor. Trafik vb. durumlar olursa da ışınlanmanız beklemeye alınıyor. Beni en çok şaşırtan da bu detay oldu, ışınlanmak için beklemek… Araçlar ve otomobillerin nesli de böylece tükenmiş. Burası gerçekten garip. 2018’e geri dönmeliyim.