Türk Tarihinde Kadının Yerini İnceliyoruz

Son zamanlarda gittikçe artan ve sık duyar hale geldiğimiz kadına şiddet vakalarını büyük bir üzüntü ve hayretle takip ederken kadının tarihimizdeki yerini hatırlatmanın tam sırasıdır diye düşündük. İşte tarihimizde her zaman el üstünde tutulmuş Türk kadınının, toplumdaki yeri ve büyük önemi!

Kadın Toplumun ve Ailenin Yapı Taşı Olarak Görülürdü!

Türk toplumlarında kadınlar ailenin yapı taşı olarak görülür ve büyük saygı görürdü. Türk kavimlerinin göçebe yaşam tarzına rağmen dağılmamasının en önemli nedeni, ailenin ve kadının güçlü duruşudur. Ancak bu durum onları tamamen eve odaklı yaşamak zorunda bırakmamıştır. Kadın Türk kavimlerinde ve toplumda etkin bir role sahipti. Türk kavimlerinde kadını savaşırken, at üstünde görmek çok doğaldı.

Kadın Demek Güç Demekti!

Türk kültüründe kadın hiçbir zaman geri plana atılmamıştır. Hatta kadının yeri telafi edilemeyecek kadar büyüktür. Kadınların savaşçı ve asker gibi yetiştirilmesi, kağanın emirlerinin altında hatunun imzası olmadıkça dikkate alınmaması, kağan ve hatunun birlikte veya hatunun tek başına sözleşme imzalayabilmesi Orta Asya Türk Devletlerinde çok sık görülen ve doğal karşılanan bir durumdu.

Nitekim İskitler ’de,kadın büyük güce sahipti ve bir savaşçı, bir asker gibi yetiştirilirdi.Hunlar’da iseemirnameler, kağan ile birlikte hatunun imzası olmadıkça geçersiz sayılırdı.Göktürkler’de hatun elçi kabul eder, sözleşme imzalar ve kağanla birlikte devleti yönetirdi.

Türk Kültüründe Kadına Şiddet Söz Konusu Bile Olmazdı

Türk destanları incelendiği zaman kadının aşağılanması, dövülmesi veya kadına hakaret edilmesi gibi bir durumun asla olmadığı görülür. Aksine kadın her zaman erkeğinin yanında, ilham ve güç kaynağı olmuştur. Nitekim Dede Korkut hikâyeleri ve Türk Destanlarındayer alan kadın figürü de;daima kahraman, savaşçı ve güç simgesi olarak işlenmiştir.