Osmanlı Haftası: Cihan Devleti Osmanlı’dan 8 Özgün Sır
Tarih

Kuruluşunun 719.Yılında Osmanlı Haftası: Cihan Devleti Osmanlı’dan 8 Özgün Sır

27 Ocak 1299 beylikten kurulan bir devlet…  Bugün itibariyle Osmanlı’nın kuruluşunun 719. Yılı. Tüm dünyada Osmanlı haftası olarak bu haftada, Osmanlı’yı bir cihan devleti yapan bazı sırlardan birkaçı sizlerle paylaşmak istedik.

Osmanlı, tüm dünyaya hükmeden bir cihan devleti idi. Eğitim, yönetim, adalet, ekonomi, sanat toplumsal kurallarıyla batı da dâhil olmak üzere birçok topluluğa öncü olmuştur. Beylikten doğan bir devlet, öyle kolay cihan devleti olmuyor diyerek, Osmanlı’ya dair 8 özgün sırra geçelim.

1. Devlet Sırları için Dilsizler!

dilsizler- bizeban

Saraylarda sadrazam-vezirler vb. mevkiler arasındaki konuşmaların gizli kalması için saraylara dilsizlerin alınmasına özen gösterilirdi. Bu dilsizlere “bizeban” ismi verilirdi. Dilsizler dertlerini el işaretleriyle anlatırdı. Saraylardaki her bölükte iki-üç tane bizeban bulunur, devlet sırları böylece korunurdu.

2. Çok Amaçlı Camiler

Çok Amaçlı Camiler

Osmanlı, Medine İslam Devleti’ni örnek alarak camileri yalnızca namaz vakitlerinde değil tamamen çok amaçlı bir ilim yuvası olarak kullanırdı. İbadet amacıyla toplanan halka, ilmi ve ahlaki bilgiler, dersler verilirdi. Camilerin “okul” vazifesi de gördüğü Osmanlı’da bu dersler “dersiâm” adı verilen kişiler tarafından verilirdi.

3. Yalancı Şahitliğin Büyük Cezası

Yalancı Şahitliğin Büyük Cezası

Adalete çok fazla önem veren Osmanlı’da davaların çözüme ulaşma süresi çok kısaydı. Bu yüzden şâhitlik çok önemliydi. Yalancı şâhitlikse adalete set çekerek olayların çözülmesini engellediğinden yalancı şâhitlik engellenmeye çalışılırdı. Yalancı şâhitlik ettiği kanıtlanan kişiler, adli polisler tarafından uyuz bir eşeğe bindirilir ve suçu söylenerek şehrin tüm caddelerinde dolaştırılırdı. Ayrıca hayatının sonuna kadar herhangi bir olaya şâhitlik etme hakkı olmazdı.

4. Kahvehaneler Mekteb-i irfan’dı

Kahvehaneler Mekteb-i irfan

Kahvehaneler, şimdiki gibi yalnızca çay-kahve içilen yerler değildi. Kahvehanelerde kitaplar-gazeller okunur, değerli sohbetler yapılırdı. Aydınlar, edebiyatçılar, yazarlar toplanır, söyleşir; halk da bu sohbetten yararlanır, bilgilenirdi. Kahvehanelerin “mekteb-i irfan” adıyla da anılması bundandı.

5. Akıl Hastalarına Müzikli Tedavi

Akıl Hastalarına Müzikli Tedavi

Osmanlı, akıl hastalarını musiki ile tedavi ederdi. Hastalığın boyutu ve çeşidine göre farklı musiki makamları kullanılırdı. Her makam, farklı bir hastalığa hitap ederdi. Müziğin yanı sıra özel çiçekler, manzaralar yemekler de kullanılırdı. Ruha iyi gelecek her şey, akıl hastalarına sunulur, onları hayata yeniden kazandırmak planlanırdı.

6. Eğitimin Asıl Amacı…

osmanlı'da eğitim

Osmanlı’yı cihan devleti yapan en büyük sırlardan bir tanesi de eğitime verdikleri önem ve eğitim sistemleriydi. Her öğrencinin ilgi ve beceri alanına göre eğitim yolu çizilirdi. Eğitimin amacı net olduğundan eğitim, devleti daima ileriye götürürdü. Eğitimin asıl amacı faydalı insan yetiştirmekti. Topluma, devlete ve kendine yararlı insan…

7. Kitaplar Da Çeyizden Sayılırdı

Kitaplar Da Çeyizden Sayılırdı

Kitap, Osmanlı’da devletinde oldukça büyük bir önem arz ederdi. Hediyeleşme kültüründe de kitabın oldukça önemli bir yeri vardı. Öyle ki IV. Mehmet oğluna düğün hediyesi olarak çeyiz yerine kitap hediye etmişti.

8. Çiçek Renklerinin Bile Anlamı Vardı

Osmanlı’da çiçeklerin önemi

Osmanlı’da çiçeklerin de çok önemli bir yeri vardı. Bahçeli olan evlerin çoğunda çiçekler bulunurdu. Çiçeklerin renkleri de farklı anlamlar içerirdi. Örneğin evin camında yer alan sarı çiçek; “Bu evde hasta var. Gürültü yapma” demekti, kırmızı çiçek, “Bu evde bekâr kız var, argo kelimeler kullanma!” demekti.

 

Buna da Göz At

Close
Close