Müzik
Ney’in Dillere Destan Öyküsü
“Dinle neyden, duy neler söyler sana,
Derdi vardır ayrılıklardan yana.”
Ney’in içli içli çıkan sesini bilirsiniz. Ancak onun yalnızca bir üflemeli çalgı aleti olduğunu düşünmek oldukça büyük bir yanlıştır. Tasavvufta neyin oldukça hüzünlü ve mânâlı bir öyküsü vardır.
Ney ve Kamışlık
Ney, kelime anlamıyla “kamış” anlamına gelmektedir.
Mevlana’nın da mesnevisinde anlattığına göre, derler ki;
Kamışlar işlenmek için kamışlıktan koparılır. Ve ana diyarından koptuğu için çıkardığı ses, bu ayrılığın feryadıdır.
“ Kestiler sazlık içinden” der beni,
Dinler ağlar hem kadın hem er beni. “
Sıla
Vatanından ayrı kalan neye, gittiği her yer gurbet gibi Gelir. Ve bir gün vatanına yeniden kavuşabilme umuduyla yanık yanık inler durur. Bu inleme, sılanın, özlemin feryâdıdır.
“Asılı kaybetmişse bir insan arar,
Asıla dönmek için hep uygun an arar.
Kah dosta yoldaş olup, kah düşmana,
İnleyip sesler duyurdum her yana.”
İnsan-ı Kamil ve Ney
Mesnevide bu şekilde, ney’in ağzından anlatılan öyküsünün bir başka tarafı daha vardır. Ney, aslında bu özellikleriyle insan-ı kâmili temsil eder.
İnsan-ı kâmil; bazı zorluk ve mertebelerden geçerek olgunlaşmış insan anlamına gelir. Sazlıktan kopartılarak vatan özlemiyle sürekli inleyen ney gibi insan da asıl vatanı olan ilahi âlemden uzak kalarak dünyaya düşmüştür. Bu sınav yerine, dünyaya düşen insanın inleyen sesi adeta neyin sesidir.