Türkler Kayıp Mu Kıtasından mı Geliyor? | Özçekim
Kültür - Sanat

Türkler Kayıp Kıta Mu’ Dan Mı Geliyor?

Asya ve Amerika kıtaları arasında yer aldığı söylenen kayıp kıta Mu’nun Türklerin kökeninin olduğu yer olduğu iddia edilmekte. James Churchward isimli İngiliz araştırmacı 50 yıl boyunca araştırılan kıtayı sizin için inceledik!

Çalışmalar Tibet’te başlıyor!

Tibet Araştırmacı Churchward’ın Hindistan’da bir tapınak okulunun başrahibine yardım ederken, gizli bir tapınağın arşivinde bulunan, Naacal Tabletleri’ni okumasıyla başlamıştır. İngiliz araştırmacı ömrünün 50 yılını Mu kıtasını araştırarak geçirmiştir.

Meksika’da çıkan tabletler Mu kıtasını işaret ediyor.

Mu kıtası Mineralog ve arkeolog olan Dr. William Niven tarafından Meksika’da ortaya çıkarılan tabletlerde, Çin’e, Hindistan’a, Güney Asya ülkelerine ve çevre adalara kaçanların kitabelerinde kıtamız battı, biz de buraya kaçtık yazmaktadır. C14 karbon testine giren tabletlerin 14 bin yıllık olduğu ortaya çıkmaktadır. Tabletleri inceleyen Churchward, Meksika’da çıkan tabletlerle, Tibet’te bulunan tabletlerin aynı dilde yazıldığını açıklamıştır. Tabletler Tibet’te öğrendiği Naga-maya dilinde yazılmıştı. İngiliz araştırmacının yaptığı açıklama şöyledir;

“Mu medeniyetinin kesinlikle Yunan, Kalde, Babil, Pers, Mısır ve Hindu medeniyetlerinden önce var olduğunu buldum. Bu kayıp kıtanın Hawaii’nin kuzeyinde bir yerlerden güneye Fiji ve Paskalya adalarına kadar uzandığını ve insanlığın yaşadığı ilk yer olduğunu hiç kuşku götürmeyecek bir biçimde keşfettim. Ülkenin 12.000 yıl önce büyük depremlerle battığını ve bir ateş ve su girdabında yok olduğunu öğrendim.”

Kıta sadece yabancıların değil, Atatürk’ün de ilgisini çekmiştir.

Mu kıtası Türklerin kökenini sürekli olarak araştıran Atatürk, Mu kıtasıyla bizzat ilgilenmiştir. İngiliz araştırmacı Churchward’ı Ankara’da konuk etmiştir. Yapılan araştırmalara 60 kişilik ekiple Atatürk de ilgiyle takip etmiştir. Tabletlerin Türkçe’ye çevrilmesini isteyen Atatürk’ün heyecanı Salih Bozok tarafından şöyle anlatılmıştır.

”Gazi, kitapların tercümesi yapılırken çok heyecanlıydı, günaşırı ‘Tercümeler bitmedi mi? Heyet neden bu kadar yavaş çalışıyor?’ diye hayıflanıyordu. Nihayet sonunda tercümeler bitti. Kitap basılmadı daktilo edilerek Atatürk’e sunuldu. Gazi metinleri tekrar tekrar büyük bir dikkatle okudu, yaratılışı anlatan bölümle özel olarak ilgilenmişti. Mu kıtasının insanlığın ana vatanı olduğunu, nüfusun 64 milyona çıktığını yazan kısmın altını çizmişti. Mu’da geçen tanrı kavramıyla da yakından ilgilenmiş, yaratıcının insan aklıyla anlaşılamayacağının üzerinde durmuştu. Mu dili kökenli özel isim ve sıfatları öz Türkçe ile karşılaştırarak notlar alıyordu.”

Peki, Bu Mu Kıtası hakkında neler söylenmekte?

Mu kıtasıMu kıtasında 70 bin yıl önce tek tanrılı bir din vardı.

Kıtada yaşayanlar Mu kıtası dışındaki kıtalarda koloniler oluşturma başlamışlardı ve bu kıtanın en büyüğü Uygur imparatorluğuydu.

Kıtanın altında bulunan gaz odalarının patlaması veya büyük tufan sonucu sulara gömüldüğü söylentileri mevcuttur.

Uygur, Akat, Sümer Türklerinin pasifik denizinde ilk insanların bulunduğu Mu kıtasında büyük bir kültürel ve medeniyet barındırdığı söylenmektedir.

Siz ne dersiniz? Mu kıtası gerçekten de Türklerin kökeninin doğduğu yer olabilir mi?

Buna da Göz At

Close
Close