Kültür - Sanat
Türkçem Benim, Ses Bayrağım: 26 Eylül Türk Dil Bayramı ve Tarihçesi
Türkçe, ağzımda annemin ak sütü gibidir.
Yahya Kemal Beyatlı
Bugün 26 Eylül Türk Dil Bayramı. 86 yıldır kutlanan bu ulu bayramda güzel dilimiz Türkçenin değerini bir kez daha anlamayı, anlatmayı umut ediyoruz. İşte 26 Eylül 1932’den bugüne dek uzanan Türk Dil Bayramı’nın öyküsü…
Tarih 12 Temmuz 1932. Atatürk’ün öncülüğüyle “Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek” amacıyla bir cemiyet kuruldu. Adına ise “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” dendi. Bu cemiyet, ismi daha sonra Türk Dil Kurumu olacak kurumdan başkası değildi.
Cemiyetin kurucularının çoğu milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçılarıydı. Öyle ki bu listede Sâmih Rif’at, Ruşen Eşraf, Celâl Sâhir ve Yakup Kadri de vardı.
Cemiyet, bu amaca ulaşmak için, toplanıp ilmî müzakerelerde bulunmak; Türk dilini kendi meşelerine, tekâmülüne ve ihtiyaçlarına göre tespit ve tedvin etmek; Türk dilini tetkike yarayacak vesaik ve malzemeyi elde etmek, eski kitaplardan ve memleketin her mıntıkasındaki halk dilinden derlemeler yapmak ve yaptırmak; Cemiyet mesaisinin semerelerini her türlü yollarda neşre çalışmak gibi yollar izlendi.
Bu çalışmaları, Dolmabahçe’de sarayında gerçekleşen “Dil Kurultayı” takip etti. Dille ilgili yapılacakların, yapılması gerekenlerin, bildirilerin vb. her konunun ele alındığı bu kurultayın ilk defa yapıldığı tarih ise 26 Eylül 1932 idi. Bundan sonraki tüm kurultaylar bu tarihte devam etti.
Her yıl tekrarlanan bu kurultaylar, Türkçenin gelişmesine, özleşmesine, sadeleşmesine, zenginleşmesine büyük katkılar sağladı. Ve 26 Eylül, her sene Türk Dil Bayramı olarak kutlanmaya başladı.
Türk Dil Bayramı, çeşitli etkinliklerle kutlanırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu konuyla ilgili bir mesaj yayınladı:
“Türkçemiz, bizi birbirini anlayan, birbirine sarılan, birbirine destek olan büyük bir ailenin parçası haline getirmektedir. Türkçemizin son birkaç yüzyılda geçirmiş olduğu dönüşümlerden kaynaklanan olumsuzluklar ve dilimize sirayet eden yabancılaşma ile mücadele ederken, bize özgü düşünmeyi öğrenmemiz, bilimsel çalışmaları artırmamız, kültür, sanat ve edebiyat alanında seçkin eserler üretmemiz büyük önem taşımaktadır. Asırlar boyu büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bu topraklarda barışın, hoşgörünün ve sevginin dili Türkçemizi yaşatmak, korumak ve geliştirmek için tüm vatandaşlarımızın hassasiyet göstermesi gerekmektedir.”
“Bir milleti yok etmek istiyorsanız işe önce dil ile başlayın” diyen Konfüçyüs Haklı! Dil, Bir Milletin Temelidir. Türk Dil Bayramı’mız Kutlu Olsun!