Silikon Vadisi’nde Bir Türk - Eren Bali Kimdir? | Özçekim
Kültür - Sanat

Silikon Vadisi’nde Bir Türk… Eren Bali

“Küçük yaşlardan beri başarılı olacağıma inanıyordum, büyük hayallerim vardı.”

Eren Bali

 

O, Silikon Vadisi’nde bir Türk. Hem de ne Türk! Bugün dünyanın en çok takipçisi olan eğitim platformu Udemy’nin kurucu ortaklarından Eren Bali bu günlere kolay gelmedi. Ona, geçtiği evrelere, şu ana ve gelecekteki planlarına beraber bakalım.

 

Eren Bali’nin Henüz 4 Yaşında Satrançla Başlayan Hikâyesi

“Dünyanın konuşacağı bir şeyi başarmayı daha çocukken düşünüyordum.”

1984 yılında Malatya’nın Durulova adındaki dağ köylerinden birinde çok özel bir bebek doğdu. İsmi Eren’di. Öğretmen bir anne ve babanın çocuğu olan Eren, iki de ablaya sahipti. Bir tane odası olan, bir öğretmenin beş sınıf arasında sırayla gezdiği bir okulda eğitim hayatına başladı. Öğretmeni ise annesiydi. İlk defa normalin üzerinde bir şeyler yaptığı ilk an, satranç sayesinde oldu. Babası tahtaları elle yontarak bir satranç takımı hazırladı ve 4 yaşındaki Eren’e öğretti. Ve sadece bir sene sonra babasını yenebilmeye başladı. Hızla öğreniyordu her şeyi. Köyde kendisine rakip bulamaz oldu. Nitekim ilkokulu da 5 yerine 4 senede bitirdi.

İnternetle İlk Tanışması

“Rekabetçi bir insandım, büyük bir şeyler başarmak istiyordum, girişimcilik beni çekti.”

Bir akrabalarının bilgisayarı vardı. Ve köye, Bali ailesine ziyarete geldiklerinde bilgisayardan bahsetmişlerdi. Daha önce ne bilgisayar ne de interneti görmüştü Eren. Ancak yine de hayallerini o anda pek çok şey süsledi. Sonra bilgisayar almak istedi. Uzun zamandır tatil yapmadıkları bir dönemde “Bilgisayar almak veya tatile gitmek” olmak üzere iki seçenekleri oldu. Aile içinde bir oylama yaptıklarında bilgisayar almaya karar verdiler. Ailesine şimdi bile çok borçlu ve özel hislerle bağlı olmasının sebebi de Eren’in bizzat kendi tabiriyle ‘yarış atı gibi yetiştirilmemiş’ olmasıydı ve tüm fikirlerine saygı duymalarıydı. ‘Dersler önemli değil, zevk aldığın alanlarda ilerle.’ diye sürekli olumlu yaklaştılar ve bu da bugünkü Eren Bali’nin olmasını sağlayan en büyük etkenlerden oldu.

Matematiğe Olan İlgisi ve Sonuçları

“Türkiye’de matematik olimpiyatlarına hazırlanırken internet benim tek kaynağımdı. Bu da benim hayatımda ciddi bir değişiklik yaratmama neden oldu.”

Ortaokul macerasında ailesiyle birlikte Malatya’nın merkezine yerleştiler. Orada Matematik ile ilgili olan bağının gücü hepten su yüzüne çıktı. Artık Matematik ile profesyonel anlamda uğraşıyordu. Ve oradaki bir öğretmeni vasıtasıyla, kolej ve Anadolu Liseleri öğrencileri arasında bir yarışmaya katıldı. Giderken bir beklentisi yoktu. Çünkü daha iyi kolejler, daha donanımlı eğitimler vardı. Ve bilin bakalım ne oldu? Kendi tabiri ile “büyük bir sürpriz ile” birinci oldu. Hem de annesiyle ilk 50’ye girmenin bir başarı olacağını düşündükleri hakkındaki sohbetten hemen sonra. Lisede ise olimpiyatlara katıldı ve orada Türkiye’de altın madalya, Uluslararası Matematik Olimpiyatları’nda da gümüş madalya kazandı. Eğer heyecanın, girişimin düşük olduğu yoldan gitseydi iyi bir Matematik Profesörü de olabilirdi.

ODTÜ Bilgisayar Topluluğu’nda, Çağının Ötesinde

“‘Eğitime olan erişimi dünya geneline nasıl açabilirim?’ diye düşündüm.

MİT, Harvard gibi okullardan kabul almasına rağmen ODTÜ’de bilgisayar mühendisliği okumayı tercih etti. Bununla da ilgili “Malatya’dan hiç çıkmamıştım. ABD çok uzak geldi. Ablam ODTÜ’de okuyordu; o korkuyla ODTÜ’ye gittim” diyor. Pek çok kez ödevlerini okulun laboratuvarlarında yapıyorlardı. Müzik dinlemek istediklerinde ise okulun laboratuvarlarının bilgisayarlarını kullanıyorlardı. Yazın staja arkadaşları gidiyordu ve staj bilgisayarlarında da müzik olmayacaktı. O anda İnternet üzerinden çalışan bir müzik uygulaması yapmaya karar verdi. Yazılımların, uygulamaların internet üzerinde çalışma kavramı şu anda çok baskın. Ve sistem Cloud yani bulut olarak geçiyor. Ancak o dönem öyle değildi. Müzik uygulamasını yaptı, arkadaşları da staja giderken müzik dinlemek için kullandılar. Bir ürün yapmanın, insanların ihtiyacı olan bir şeyi çözmenin çok keyifli olacağını fark etti. Bunu yapmak için biraz erkendi. Nitekim okulun interneti çok hızlı tüketilmiş ve “MP3 server” sistemi uzun vadeli olamamıştı.

Defalarca Reddedilmek Bazılarını Yıldırır, Bazılarını Güçlendirir

“60 yatırımcıdan red cevabı aldık.”

2009 yılının sonunda arkadaşlarıyla birlikte Udemy ile resmi olarak uğraşmaya karar verdi. Şirket kuruldu ve yatırımcılardan destek istendi. Amerika’ya gitmeleri için vize engeli vardı çünkü. Şirketi kurmaları da bir yatırımcı desteği olmadan mümkün değildi. Ve görüşmelere başladılar. Ancak kimse yatırım yapmak istemedi. “Eğitim işi, eğitimde şirket kurmak çok zor. Daha önce çok kişi battı bu alanda. Siz zaten bu alanda çok tecrübesizsiniz.” gibi sözler de genel bahaneler oluyordu. 1, 2, 3, 5, 10 derken 20, 30 tane yatırımcı başta hayır cevabını verdi. O anda her insan gibi, her aldıkları hayır cevabından sonra kendilerinden şüphe etmeye başladılar. “Acaba gerçekten de biz ilginç bir iş yapmıyor muyuz? , Acaba bu gerçekten de çalışmayacak bir şey mi?” gibi düşüncelere kapıldılar. Sonuçta olumsuz cevabı verenler çok başarılıydı. Bir sürü dev şirketin altına imza atmış kişilerdi. Onları reddetmek için de bir sebepleri yoktu. Tek sebep gayet ekibe güvenmeme mevzusuydu. Ancak dünya için önemli ve yapılması gereken bir şey olduğunu düşünmeleri pes etmemelerini sağladı. Başka türlü denemeler üzerine 1 Milyon dolarlık yatırımı kapmışlardı. Bunu da çok azimli olduklarından aldılar. Ve sonra işler başını alıp gitti…

Udemy’nin Günümüzdeki Gücü ve Dahası

“Amacımız, yüz binlerce insanın kendisini geliştirmesiydi.”

Günümüzde Udemy, her yerdeki öğrencileri dünyanın her yerindeki en iyi eğitime bağlayan, öğretme ve öğrenme konusunda lider küresel pazar olarak varlığını sürdürüyor. 30 milyon öğrencisi, 100.000’i aşkın dersi, 42.000 sularında eğitmeni, 190 milyon civarı ders bölümü, 22 milyonu aşkın video dakikası ve 50’nin üzerindeki dil seçeneği ile göz atmadıysanız mutlaka atmanız gereken bir oluşum. Şimdi? İstese çalışmaz bile. Bırakır, yatar. Çünkü ömrünün sonuna kadar yetecek parası çoktan oldu bile. Ama zaten tek derdi para olsaydı buralara gelmesi çok kolay olamazdı. İşte tam da bu yüzden bu muhteşem projenin dışında da teknolojiden sonuna kadar faydalanıp sağlık üzerine çok şeyler yapmak istiyor. Geleceği yok etmek üzere olduğumuz için enerji sektörüyle alakalı şeyler yapmak istiyor. Problem çözmek en büyük derdi. Hatta sağlık dikeyinde hastalarla doktorları bir araya getiren Carbon Health, şimdiden aktif. Mobil uygulama olarak mağazalardan bakabilirsiniz. Hem yatırımcı olacağı, hem de aktif çalışacağı 4-5 iş planlayan Bali, asla hizmete doymuyor. Her sene bir süre Malatya’da köyünde kalıp tarımcılara da yardımcı olmaya çalışıyor.

Ne diyelim, yolu gani gani açık olsun…

Buna da Göz At

Close
Close