Özçekim Ölümsüz Şahsiyetler: Orhan Kemal | Özçekim
Kültür - Sanat

Özçekim Ölümsüz Şahsiyetler: Orhan Kemal

Edebiyatımızın toplumcu-gerçekçi roman, hikaye ve oyun yazarı olan bir kalemdir Orhan Kemal. Türk Edebiyatının büyük ustaları arasındadır. Yoksulluğun, işsizliğin, yıkılmışlığın ve bütün bunlardan çıkış yolunu aramanın yazarıdır. Ezileni, sokakta kaldırımda yürürken yanımızdan geçen suratsız birini veya toplumdan dışlanmış, ayıplanan kesimi anlatır. Çekinmez. Karşınızda Türk Edebiyatının işçi kalemi: Orhan Kemal

Orhan Kemal ve Yaşamak

15 Eylül 1914 yılında Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya gelen Orhan Kemal gerçek adı Mehmet Raşit’tir. Babası, o doğarken Çanakkale Cephesindeki Dardanos mevkiinde topçu teğmeni olan avukat Abdülkadir Kemali Bey’dir. Annesi ise dönemin nadir okumuş kadınlarından biridir. Adanalı Azime Hanım, rüştiye mezunu ve ilkokul öğretmenidir.

Orhan Kemal’in çocukluğunun ilk yılları Adana’da geçti. I.Dünya Savaşı’ndan sonra Adana’nın Fransız işgaline uğraması üzerine ailesi ile birlikte önce Niğde’ye, sonra Konya’ya taşındı. Konya’da bulunduğu dönemde Kuvay-ı Milliye hareketine karşı Delibaş İsyanı’na tanıklık etti. Kuvay-ı Milliye güçlerine katılmış olan babası, isyanın bastırılmasından sonra TBMM’ye Kastamonu milletvekili olarak girmiştir. O esnada Ankara’ya taşınan aile, 1923 yılında tekrar Adana’ya döndü. Ceyhan’da çiftçilikle uğraşmaya başlayan Abdülkadir Kemali Bey, Toksöz gazetesini çıkarmaya başladı. Takrir-i Sükun Kanunu’nun ardından kapatılan pek çok gazetenin arasında Toksöz de vardı ve Abdülkadir Kemali Bey 11 ay boyunca tutuklu kaldı.

1930 yılında Adana’da Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kuran Abdülkadir Kemali Bey, aynı zamanda Ahali adlı yeni bir gazete de çıkarmaya başladı. Babası her ne kadar aktif siyaset yaşamı içinde olsa da Orhan Kemal siyasete uzak kalmıştır. Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kendisini feshetmesinden sonra partisini kapatan Abdülkadir Kemali Bey, Suriye’ye kaçarak daha sonra ailesiyle birlikte 1931 yılında Beyrut’a yerleşti.

Orhan Kemal ailesinin Beyrut’a yerleşmesinden dolayı orta öğrenimini kendi isteğiyle yarıda bıraktı ve Beyrut’ta bulaşıkçılık ve matbaa işçiliği yaptı. 1 yıl sonra tek başına Türkiye’ye dönerek babaannesinin yanına yerleşti. Adana’da çırçır fabrikalarında işçilik ve katiplik yaptı. Bu yıllarda elde ettiği birikimler ilerde Baba Evi, Avare Yıllar romanlarına hayat verecekti. 1937 yılında Milli Mensucat yani Adana’da bulunan dokuma fabrikasında bir işçi olan Nuriye Hanım ile evlendi. 1938 yılında ilk çocuğu Yıldız dünyaya geldi.

Cezaevinde Yaşamak

1938 yılında askerliğini yapmak için Niğde’ye giden Orhan Kemal, askerde olduğu süre içerisinde Maksim Gorki ve Nazım Hikmet kitapları okumak ve yabancı rejimler lehinde propaganda ile isyana muharrik suçlarından dolayı 5 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. Cezasını çekmek üzere Kayseri hapishanesine gönderildi. İlk şiirini bu hapishanede kaleme aldı. Yedigün adlı dergide yer alan Duvarlar adlı şiirinde Reşat Kemal imzasını kullandı.

Orhan Kemal hapishanedeyken babası Abdülkadir Kemali Bey 8 yıllık sürgün hayatından 1939 yılında döndü ve Adana’ya yerleşti. Hemen girişimlerde bulunan Abdülkadir Kemali Bey, oğlunu önce Adana cezaevine, sonra kendisinin Bergama Ağır Ceza Reisliğine atanmasından dolayı Bursa cezaevine naklettirdi.

1940 yılı Orhan Kemal için bir dönüm noktası oldu. Çünkü Bursa cezaevine yerleştikten sonra burada ünlü şair Nazım Hikmet ile tanıştı. Nazım Hikmet toplumcu görüşleriyle bilinen bir şairdi. Orhan Kemal de onun bu yönünden etkilendi. Tam üç buçuk sene Nazım Hikmet ile oda arkadaşlığı yapan Orhan Kemal, şairden Fransızca, felsefe ve siyaset dersleri aldı. Ayrıca kendisini şiir yerine roman ve öykü yazmaya yönlendiren de Nazım Hikmet oldu. İlk düzyazı denemesi Onsekiz Yaş adlı romanını Nazım Hikmet’in yardımıyla yazan Orhan Kemal, bu eserini yayımlamayarak öykü yazmaya yöneldi.

İlk öykülerini Bacaksız Orhan takma adıyla yayımlayan Orhan Kemal, 1940 yılında Yeni Edebiyat dergisinde yayımlanan Balık adlı öyküsüyle ilk kez öykü yazarı olarak tanınmaya başladı. 1943 yılında İkdam gazetesindeki Asma Çubuğu öyküsünde ilk kez Orhan Kemal adını kullandı. Yani bu zamana kadar farklı farklı takma adlarla edebi hayatını geçiştiren yazar, bundan sonra hem gerçek yaşamında hem de edebiyat çevrelerinde Orhan Kemal olarak tanınacaktı. Öykücülükte Panait Istrati ve Maksim Gorki’den etkilenmiş, eserlerinde basit konuları samimi bir dille anlatmıştır.

Adana’da Yeniden Yaşamak

1943 yılında tahliye olan Orhan Kemal direkt Adana’ya döndü. Çalışması gerekiyordu ve çalıştı. Karataş’taki toprak taşıma işinde amelelik, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nda hamallık yaptı. 1944 yılında doğan oğluna Nazım adını verdi. Bu esnada hapse girmesinden dolayı yapamadığı 35 günlük askerlik hizmetini tamamlamak üzere 1945 yılında yeniden askere çağrıldı. 35 günlük hizmetini tamamlayınca sebze nakliyatçılığı ve Verem Savaş Derneği’nde memurluk gibi işlerde çalıştı. Hiçbir işte uzun süreli kalamayan Orhan Kemal oldukça geçim sıkıntısı çekmiştir.

Ancak ne olursa olsun hikaye yazmaya devam eden ve edebiyat dergilerinde eserleri yayımlanan Orhan Kemal, zamanla okurlar tarafından beğenilen, tanınmış bir yazar oldu. 1945 yılında dergisinin yaptığı ankette okurlar tarafından en beğenilen hikayeci seçildi. 1948 yılında ilk öykü kitabı Duygu, 1949 yılında ilk romanı Baba Evi yayımlandı.

Metropolde Yaşamak

Orhan Kemal, ilk romanı Baba Evi’ni çıkarttığı 1949 yılında babasını kaybetti. Ancak aynı yıl yeni bir çocuğu oldu ve çocuğuna babasının adını verdi. Sonrasında da ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Artık hayatının geri kalanını kitap, makale ve film senaryosu yazarak geçirecekti. 1952 yılında yayımladığı Murtaza ve Cemile adlı romanları ile ünü git gide yayılmaya başladı. 1954 yılında Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanıyla topraksız tarım işçilerinin dramını edebiyat dünyasına taşıdı. Aynı yıl 72.Koğuş adlı romanını yazmaya başladı. 1957 yılında dördüncü çocuğu Işık doğdu.

1958 yılında Sait Faik Hikaye Armağanı’nı Kardeş Payı adlı öyküsüyle kazandı. Sinema dünyası için senaryolar yazmaya başlasa da çoğu senaryosu sansüre takıldı. O da senaryolarını İlhan F. Demir veya Yıldız Okur imzalarıyla kaleme aldı. 1964 yılında Devlet Kuşu adlı romanından uyarlanan İspinozlar adlı oyunuyla ilk kez tiyatroya adım attı. İstanbul Şehir Tiyatrolarında sahnelenen oyun, iki buçuk ay sonra bilinmeyen bir nedenle sahneden kaldırıldı. 1965 yılında Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl adlı anı kitabını yayımladı. Yine 1965’te yayımlanan Bir Filiz Vardı adlı romanıyla otobiyografik bir roman olma özelliği taşıdı. 1960 yılında tanışıp duygusal bir bağ kurduğu ancak kurduğu bu bağın ortaya çıkmasıyla ayrılmak zorunda kaldığı son aşkını Bir Filiz Vardı’da anlattı.

Seneler 1966’ya geldiğinde hücre çalışması ve komünizm propagandası yaptıkları gerekçesiyle iki arkadaşıyla birlikte tutuklandı. Suç teşkil eden bir unsur bulunmadığından dolayı bilirkişi raporu sayesinde 1 ay sonra serbest bırakıldı. Kimi romanlarını oyun olarak tekrar kaleme alan Orhan Kemal, 1967 yılında 72.Koğuş adlı romanını oyunlaştırdı. Bu oyun Ankara Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelendi ve Ankara Sanatseverler Derneği Orhan Kemal’i en iyi oyun yazarı olarak belirledi. 1969 yılında Türk Dil Kurumu ödülünü, devamında Sait Faik Hikaye Armağanını Önce Ekmek adlı kitabıyla almış oldu.

Orhan Kemal’i Yaşamak

Orhan Kemal Bulgar Yazarlar Birliği’nin daveti üzerine 1970 yılında Sofya’ya gitti. Hem edebiyat çevreleriyle hemhal olacaktı hem de babaannesinin soyunun bulunduğu bölgeleri gezip notlar alacaktı. Bu notları 93’ten Bu Yana adlı aile hikayesinde yazmayı düşünüyordu. Ancak bu isteğini gerçekleştiremedi ve beyin kanaması geçirerek tedavi olmak üzere kaldırıldığı hastanede hayata gözlerini yumdu. Tarihler 2 Haziran 1970’i gösteriyordu.

Orhan Kemal’in cenazesi özel bir araba konvoyuyla 5 Haziran’da Türkiye’ye getirildi ve Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi. Türk edebiyatının büyük yazarları arasında kabul edilen Orhan Kemal’in anısını yaşatmak için İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Cihangir semtinde Orhan Kemal Müzesi açıldı. 1972’den bu yana kendisini onurlandırmak için Orhan Kemal Roman Armağanı verilmeye başlandı. Ayrıca Fatih’te Ordu Caddesi üzerinde yine anısını yaşatmak adına Orhan Kemal Kütüphanesi açıldı.

Sayılarla Orhan Kemal

Orhan Kemal yoksul kesimin yazarıdır. İşçilerin, öğrencilerin veya toplumun arasında sıradan bir insan olarak kalmış, önemsiz figürlerin yazarıdır. Kendisinin en büyük özelliği insan-toplum ilişkilerini gerçekçi bir dille yansıtması olarak görülmektedir.

27 romanı, 19 öykü kitabı ile anı, inceleme, oyun, röportaj türünde kitaplar yazmıştır.

Öyküleri:

Duygu

Menevşe

Ekmek Kavgası

Sarhoşlar

Çamaşırcının Kızı

72.Koğuş

Grev

Yağmur Yüklü Bulutlar

Kırmızı Küpeler

Oyuncu Kadın

Arka Sokak

Kardeş Payı

Babil Kulesi

Dünyada Harp Vardı

Mahalle Kavgası

İşsiz

Önce Ekmek

Küçükler ve Büyükler

Serseri Milyoner

Arslan Tomson

İnci’nin Maceraları

Romanları:

Baba Evi

Avare Yıllar

Murtaza

Cemile

Bereketli Topraklar Üzerinde

Suçlu

Devlet Kuşu

Vukuat Var

Dünya Evi

Gavurun Kızı

Küçücük

El Kızı

Hanımın Çiftliği

Eskici ve Oğulları

Gurbet Kuşları

Sokakların Çocuğu

Kanlı Topraklar

Bir Filiz Vardı

Müfettişler Müfettişi

Yalancı Dünya

Evlerden Biri

Arkadaş Islıkları

Sokaklardan Bir Kız

Üç Kağıtçı

Kötü Yol

Kaçak

Tersine Dünya

Dünya Dönüyor

Neden Böyle

Oyunları:

İspinozlar

72.Koğuş

Murtaza

Eskici Dükkanı

Kardeş Payı

Anısı:

Nazım Hikmet’le 3,5 Yıl

İncelemesi:

Senaryo Tekniği ve Senaryoculuğumuzla İlgili Notlar

Röportajı:

İstanbul’dan Çizgiler

Buna da Göz At

Close
Close