Kültür - Sanat
Oğuz Atay Sözleri
Bugün neredeyse hepimizin kütüphanesinde en az bir kitabı var Oğuz Atay’ın… Hala aramızda olsaydı kütüphanemize daha çok yer edinecekti. Tehlikeli Oyunlar, Tutunamayanlar, Korkuyu Beklerken, Bir Bilim Adamının Romanı… Oğuz Atay’ın kaleminden dökülen kitaplar, hem kişiyi konunun içine sürüklüyor hem de bir cümle ile hayat dersi veriyor.
Oğuz Atay imzalı sözleri sizler için derledik.
Usta Kalem Hakkında
12 Ekim 1934 yılında Kastamonu, İnebolu’da hayata gözlerini açtı. Babası hukukçu olan Mehmet Cemil Atay, annesi Muazzez Zeki Hanım’dır. İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi’nde yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra altı ay mühendis olarak çalıştı. O dönemde Beyoğlu’nda bulunan Baylan pastanesine sık sık uğrardı. Ferit Edgü, Hilmi Yavuz, Demir Özlü ve Onat Kutlar gibi isimlerle arkadaş oldu. 1957 yılında askere gitti ve ilk altı ayını İstanbul’da diğer kalan zamanını ise Ankara’da geçirdi. Ankara’da olduğu dönemde Pazar Postası dergisi ile ilgilenen arkadaşlıklar edindi. Ece Ayhan’ın Korkut Boratav’ın evinde yaptığı toplantılara katılım gösterdi. Askerliği bittikten sonra yeniden İstanbul’a dönmek için yola çıktı. 1961 yılında Fikriye Fatma Gürbüz ile evlendi ve evliliğinden Özge ismini verdiği bir kızı oldu. 1962 yılında bir arkadaşı ile inşaat şirketi kurdu. Diğer yandan da İnşaat bölümündeki öğretim üyeliğini sürdürdü. 1967 yılında evliliğine son verdi ve bir süre babası ile birlikte yaşadı. 1973 yılında gazete için yayınlanan Türkiye 1923-1973 Ansiklopedisi’nde madde yazarlığı görevinde bulundu. Tarihler 1974 yılını gösterdiğinde ise sanat muhabiri olan Pakize Kutlu ile evlendi. 1976 yılında hastalandı Oğuz Atay… Londra’da tedavi görse bile beyninde çıkan tümörü yenemedi. İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.
Oğuz Atay Aforizmaları
“Hep geçer diyorlar ya Olric. Sence geçer mi? Geçer elbet efendim… Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı deşer geçer, bazısı parçalar geçer. Ama mutlaka geçer…”
“İyi geçinmek iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.”
“Gelir mi dersin Olric… Gelmez, gelemez efendimiz. Neden Olric? Yüreği o kadar büyük sevemez de ondan efendimiz…”
“Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek, seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.”
“Siz bilmezsiniz albayım, insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.”