Karşılıksız, beklentisiz, çıkarsız saf aşk… Sevgilinin zülfüne asılan âşık gönülleri… O bir köşede yaşasın da ben onu severim fikri… Aşk derdini sevmek, aşk derdinin kendisine âşık olmak… Sevgilinin yüzünde kendi kaderini okumak, kaşıyla gözüyle bir mihrap kurmak… Rakibin sevgiliye yakınlaşması ihtimalinden başka hiçbir şey düşünememektir. O aşk, bildiğiniz aşklardan değildir kaynağı ilahi aşktır. Masal anlatmıyoruz… Sevgilinin kapısına gidilince dönülmeyen, sevgilinin kapısında ölünen bir edebiyatımız var, Divân Edebiyatı! İşte Divân Edebiyatı’ndaki aşk ve âşık-sevgili-rakip üçlemesi…
Âşığı Umursamayan Selvi Boylu Sevgili
Divân edebiyatındaki sevgili; daima kara-dolaşık saçlı, ince belli, kara benli, minik ağızlı, selvi boylu… Kirpikleri hançer, bakışı yara… Hep çok güzel, hep en özel… O bir tanedir, âşıklarıysa sayılarca… Daima âşığına eziyet ettirir, daima âşığı rakiple kıskandırır. Sevgilinin dolaşık ve kıvrımlı saçları bir kancayı anımsatır. Âşıkların gönlüne takılan bir kanca… Saçlarında âşıklarının gönülleri asılıdır. Onun bir süzgün bakışını tüm âşıklar üzerine alınır. O, karşılıksız sevilendir; onun eziyeti âşığa sefadır, ödüldür. Bu nasıl sevmektir?
Sevgiliye Ram Olmak…
Kaş râ kad elif dehân ise mim
Kıldın ey mâh halkı emrüne râm
Bâkî, G/329-2
Sadece Sevmek Üzerine Kurulu Bir Gönül, Âşık
Sevgilinin tek bir bakışına canını verecek, onun kapısına gidip de sağ dönmeyecek bir âşık… Öyle ki âşığın ona ızdırap çektirmesini bile bir ödül sayar. Çünkü sevgili, çektirdiği eziyetle âşığın mertebesini yükseltecektir. Sevgilinin ok ve yay olan kaş ve gözünden çıkan her bakış onu yaralar. Gönlü yaralarla doludur. Güneşi yakan onun ağzından çıkan “ah!” tır. Sevgiliden gelen ne varsa, baş-göz üstünedir. Aşkın kendisine âşık, aşk derdine tutkundur.
Âşığa Huzurla Namaz Bile Kıldırmayan Rakip
Bir de âşığın rakipleri vardır ki onlara “ağyâr” denir. Sevgilinin her bir bakışını hepsi üzerine alınır. Âşık, bir kere süzgün baksa hepsinin kalbi tekler. Her biri, sevgilinin öbürüne meyilli olma fikri karşısında nefesini tutar. Öyle ki, âşık; sevgilinin rakibe yakınlaşma ihtimali karşısında rahat rahat namaz bile kılamaz.
Rakibin Cenazesi
“Meydâna geldi na’ş-ı rakîb-i nemîme-sâz.
Kıldım huzûr-ı kalb ile ömrümde bir nemâz.” Sâbit
[Dedikoducu rakîbin cenazesine çağrıldım. Bu sayede gönül huzuru ile bir namaz kıldım.]
Sevgilinin Saçına Asılmak…
Ayagı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanın…
Zevk u şevkîle virür cân u seri döne döne
Ey Sevgili! Senin saçına asılanın ayağı yere basar mı? Canını ve başını zevkle ve büyük bir arzuyla, istekle döne döne verir.