Fiziğin Delisi Albert Einstein'ın Dil Pozunun Hikayesi | Özçekim
Kültür - Sanat

Fiziğin Delisi, Albert Einstein’ı Ölümünün 63. Yılında, Meşhur Pozunun Hikâyesi ile Anlatıyoruz!

Einstein denilince akla gelen teorik fizik ve izafiyet bir yana hepimiz onu dilini dışarı çıkartarak verdiği pozdan hatırlıyoruz. Öyle ki bir süre sonra kendinden de öteye giden bu poz, evimizde bir tablo bir eşyanın üstünde bile bizimle olur oldu. İşte o meşhur pozun hikâyesi!

Her şey bir doğum günü partisinde başlıyor!

Albert Einstein

72. yaş günü kutlamak için 14 Mart 1951 gecesi bilimin önde gelen insanları ve ailesiyle bir araya gelen Einstein, Princeton Club’da kutlamalar için buluşur. Basının büyük ilgi gösterdiği parti boyunca bir sürü fotoğrafı çekilen Einstein basını kırmamak için gece boyu poz vermeye devam eder.

Gecenin sonunda arkadaşlarının eve bırakması için arabaya giden Einstein, gazetecinin ısrarcı bir şekilde fotoğraf çekme talebiyle karşılaşır.

Albert Einstein

 

Gecenin yorgunluğu ile bitmiş durumda olan Einstein, gazetecinin ısrarlarını kırmak istemez. Klasik bir poz verirse, ısrarın devam edeceğinin farkında olan Einstein bir muziplik yapar ve o klasik pozunu verir. Gecenin son pozu, dilini gazeteciye çıkartan bir teorik fizikçidir!

”Einstein arkasını döndü ve dilini dışarı doğru çıkarttı ve ben de fotoğrafını çektim.’’

Albert Einstein

Fotoğraf ana manşetten yayınlandı ve büyük ilgi gördü. Bu durum ünlü fizikçinin de o kadar hoşuna gitti ki… Sadece kendisi için 9 adet sipariş etmiş ve pozu tebrik kartlarında kullanmıştır.

 

Einstein kimdir?

Albert Einstein kimdir?

Eğitime önem veren bir aileye sahip olan Einstein, gittiği sıkı disiplini olan okulun ezberci eğitim anlayışıyla sıkıntı yaşamaya başlıyor. Okulla olan rahatsızlığını notlarına yansıtmıyor. Yüksek notları ve sınıf birincilikleriyle geçen eğitim hayatı boyunca öğretmenleriyle hep çatışıyordu.

O zamanlarda bile bilim ve matematikle ilgili herkes genç Albert Einstein’ın farklı biri olduğunun farkındaydı!

Albert Einstein

Kendinden büyüklerle sohbet etmekten keyif alan Einstein, sohbetlerinde bilim, matematik ve felsefe konuşmaktan zevk alıyordu. Kendi gibi bilimle ilgili arkadaşlarının onu fark etmesi sayesinde küçük yaşta Kant’ı öğrendi ve kendini Kant ile besledi. 16 yaşına geldiğinde kendi başına diferansiyel ve integral hesaplamaları ile analitik geometriyi öğrenmişti. Şahit olanları keskin zekasıyla etkileyen Einstein, ailesinin yaşadığı mali sorunlar nedeniyle liseyi terk etti ve İsveç’te lise bitirme zorunluluğu olmayan İsveç okulunun sınavlarına hazırlandı ancak kazanamadı.

İsveç’teki kazanmak istediği okul fikrine ara verdi ve liseyi bitirmek için gittiği okulda hayatının en parlak dönemini yaşadı. Aldığı açık fikirli eğitim sayesinde liseyi bitirdi ve onu 2 sene önce almayan okulun sınavlarına tekrar girdi. Bu sefer okulun mühendislik bölümünün öğrencisiydi. Asla not tutmayan, konuyu veya akademisyene beğenmediğinde derse girmeyen bir öğrenci olan Einstein arkadaşlarının yardımlarıyla dersleri geçti.

Eğitimin yetersiz olduğunu ve eksik bilgilerin verildiğini düşündüğü için eleştirilerde bulunan Einstein, hocaları tarafından ukala ve şımarık bulunuyordu. Öyle ki hocası Weber, Einstein’ın üniversitede akademik bir pozisyona yerleşmesine engel olmuştu.

2 yıl boyunca sıkıntılı iş arama dönemi sonrası bir patent firmasında elektromanyetik cihazlarını inceledi. Bu onu sürekli olarak besledi. Einstein’ın ışığın doğası ile zaman uzay ve zamanın ilişkisi hakkında radikal sonuçlara vardığı deneyler sonrası Zürih Üniversitesi’nde kurumsal fizik profesörü oldu.

Yıl 1908 Einstein artık ünlü bir bilim adamıydı! Bilimsel çalışmaları fizik dünyasına yön veriyordu! 1921 yılında aldığı Nobel ödülü ile başarısını kanıtladı.

Albert Einstein

Ve sahne İzafiyet (Görelilik) Kuramında!

Albert Einstein

“Her şeyden önce bir çekim kuramıdır; ama uzayın eğriliğinden ileri gelen bir çekim. Uzay, zamanı da içine alan bir dört boyutludur ve yoğun kütle tarafından bükülmüş, eğrilmiştir. Genel görelilik çok büyük ölçeklerdeki uzay-zaman yapısıyla ilgilidir. Işığın doğrusal yolla yayılmadığını, Güneş gibi büyük kütleli yıldızların çevresinden geçerken büküldüğünü söylemiştir. “

“Özel görelilik teoremi, uzaklığın ve zamanın gözlemciye bağlı olarak değişebileceğini ifade ederek Newton’ın mutlak uzay zaman kavramını anlamsızlaştırır. Uzay ve zaman gözlemciye bağlı olarak farklı algılanabilir. Bu teorem, madde ile enerjinin ünlü E=mc2 formülü ile birbirine bağlı olduğunu da gösterir.”

Hawking, genel görelilikle ilgili olarak şöyle der: “Einstein’ın çok sayıda deneyle uyum gösteren görelilik kuramı, zaman ve uzayın birbiriyle ayrılmaz biçimde bağlı olduğunu kanıtlar. Uzay, zaman olmaksızın bükülemez. Bu nedenle zamanın bir şekli vardır.”

Albert Einstein

Bilime büyük katkısı olan izafiyet teorisi sayesinde navigasyon, GPRS, uydu ve yer- konum belirlenmesin günümüze kazandıran Albert Einstein, unutulmayacaksın!

 

Buna da Göz At

Close
Close