Kültür - Sanat
Endülüs Şehirleri ve Endülüs Hakkında Bilgiler

5 Endülüs Şahsiyeti
Tarık bin Ziyad: Tarık bin Ziyad, İslam dünyasının en tanınmış ve en sevilen isimlerinden biridir. Kendisi bir köle iken 2000-3000 askerin kumandanlığını yaparak İber yarımadasını fethetmiş, sefere başlamadan önce gemileri yaktırarak büyük bir cesaret ve liderlik örneği sergilemiş, bütün başarılarına rağmen bağlı olduğu vali Musa bin Nusayr tarafından cezalandırılmıştır. Bugün Cebeli Tarık Boğazı, Tarık bin Ziyad’a atfedilmiştir.
İbni Rüşd: İbni Rüşd denildiğinde akla felsefe ve hiç şüphesiz Aristo gelir çünkü İbni Rüşd, Aristo’nun yazmış olduğu metinleri Arapçaya çevirmiş kişidir. Metinlerin altına koyduğu şerhlerle ünlenmiş, kendi bakış açısı İslami değerler ve felsefi değerleri harmanlamış; bunun neticesinde de İslam dünyasının büyük âlimlerinden İmam-ı Gazali’yle fikir olarak zıt kutup oluşturmuş çok önemli bir bilim insanıdır.
İbni Arabi: Lakabı Muhyiddin İbni Arabi, tam adı ise Muhammed bin Ali’dir ve İslam dünyasının en önemli âlimlerinden biridir. Öyle ki, kendisi İslam coğrafyasında “Şeyh-ül Ekber” olarak tanınır. Endülüs’ün Mürsiye şehrinde doğup Suriye’de önemli çalışmalarda bulunmuştur. İbni Rüşd gerçek bilginin akıl yoluyla elde edileceğini söylerken, İbni Arabi gerçek bilginin sadece akıl yoluyla değil, aynı zamanda ilham ve keşif yoluyla elde edileceğini savunur.
Yusuf bin Taşfin: 1009 yılında Sahra çölünde doğmuştur. Fas’ta hüküm süren Murabıtlar hanedanının başına geçtikten sonra Cezayir’i ele geçirmiş, sonrasında da Endülüs’teki Emirliklerden gelen yardım çağrısına uyarak Endülüs’e ayak basmış ve Zellaka Savaşı’nda birleşik Haçlı ordusunu yok etmiştir. Savaş meydanında dökülen kanın çok fazla olması sonucu zeminin kayganlığına binaen savaşa Zellaka adı verilmiştir. Kendisi Endülüs’ün son büyük hükümdarı olarak anılır.
İbni Tufeyl: Avrupalılar tarafından “Abentofeil” olarak bilinen, tanınmış İslam filozofu, hekimi ve hukukçusudur. Gırnata’da doğmuştur. İbni Tufeyl ilk felsefi romanın yazarı olarak bilinir. “Hay bin Yakzan” ismini verdiği romanı, daha 14.yüzyılda dünya dillerine çevrilmiştir. Robinson Crusoe’nun çıkış kaynağıdır.
5 Endülüs Şehri
İşbiliyye: Bugünkü adı Sevilla olan İşbiliyye, İspanya’nın en önemli şehirleri arasındadır. Endülüs’ü Endülüs yapan bilim, kültür, sanat, mimari ve şehircilik anlayışı İşbiliyye’den çıkmıştır.
Kurtuba: Kurtuba, Endülüs Emevi Halifeliğinin başkentidir. Sonrasında Halifelik sona erince önemli bir ticari şehir olarak ön plana çıkmıştır. Bugün Cordoba olarak anılan şehir, Endülüs bölgesinin tam merkezinde yer alır.
Tuleytula: Tuleytula’nın en büyük özelliği, şüphesiz Hristiyan İspanya ile Müslüman İspanya’nın buluşma noktası olmasıdır. Kastilyalılar Tuleytula’yı elde ettikten sonra Endülüs’teki Müslüman hâkimiyeti sona erdi diyebiliriz. Sonrasında Birleşik İspanya Krallığı’nın başkenti konumuna gelmiş olan şehir, Altın madenleriyle ünlüdür.
Mürsiye: Bugünkü adı Murcia olan şehir, Endülüs’ün Akdeniz kıyısında yer alır ve önemli bir ticaret merkezidir. Ünlü İslam âlimi Muhyiddin İbni Arabi’nin doğum yeri olmakla beraber, dönemin en gelişmiş gemi yapım araçları Mürsiye’de yer almıştır.
Gırnata: Gırnata… Bugünkü adıyla Granada… İslam hâkimiyetinin son kalesidir. 1492 yılında Kastilyalıların eline düşmesiyle şehir içindeki hazine değerindeki kütüphaneyle birlikte yakılmıştır. Gırnata’nın gelişmişliği sayesinde Avrupalılar bilim alanında ilerleyecek adımları atabilmişlerdir.
5 Endülüs Yapısı
El-Hamra Sarayı: Endülüs’ün ve dünyanın en güzel yapıları arasında yer alır. İlk olarak Roma döneminden kalan surların üzerine inşa edilen el-Hamra, Gırnata Emiri Muhammed Nasır döneminde bugünkü özgün haline kavuşmuştur. 1001 Gece Masalları’ndaki sarayların gerçek dünyadaki izdüşümü olarak kabul edilen muhteşem bir yapıdır.
Kurtuba Emevi Camii: Yapımında bizzat Endülüs Emevi Emiri I.Abdurrahman’ın da çalıştığı rivayet edilen bu sanat eseri şaheserin yapımında, Suriye’den getirtilen malzemeler kullanılmıştır. Yapımı 10 yılda tamamlanmış olsa bile şimdiki haline kavuşması tam 205 yıl sürmüştür. Dünyanın en fazla sütun içeren yapısıdır, öyle ki camide tam 1419 adet sütun bulunur. Değerli taşlarla süslenen bu camii kendisinden sonraki birçok esere mimari açıdan ilham kaynağı olmuştur.
Alcazar Sarayı: Endülüs’ün İşbiliyye (bugünkü Sevilla) kentinde yaptırılan Alcazar Sarayı, Müdeccen mimari stile sahip en güzel ve en etkileyici yapı olarak kabul edilmektedir. O kadar güzel bir işçilik ve görüntüye sahiptir ki, iç kısmındaki avluyu görenler gözlerini bu güzellikten alamazlar. Muhteşem bir iç bahçe, muazzam taş oymacılığının arasında nadide bir görüntü sunar.
Alcazaba Sarayı: Pablo Picasso’nun memleketi Malaga’da yer alır. Malaga Kalesinin ve surların oluşturduğu bu yapı, bugünkü şehrin tam ortasında yer alan tarihi bir güzelliktir. Romalılar döneminden kalan surları, şehri 1279’da fetheden II.Muhammed Nasri tarafından yeniden düzenlemişti. Savunma amaçlı kullanılan bu saray, bahçesi, havuzu ve bunların çevresindeki dikdörtgen avlusuyla göze çarpmaktadır.
Bisagra Kapısı: Bugün Madrid ile Toledo arasında 30 dakikalık bir tren mesafesi vardır ve bu yolculuk tarihi Bisagra Kapısından geçildikten sonra sonlanır. Tuleytula’yı ele geçiren Kastilya Kralı VI.Alfonso şehre bu kapıdan girdiği için bugün İspanyollar tarafından manevi bir değere sahiptir.
5 Endülüs Bilgisi
Etimolojik Endülüs: Endülüs isminin tarihçiler tarafından Vandallar’dan geldiği öne sürülür. Vandallar Kavimler Göç’ünde bugünkü Endülüs dâhil olmak üzere Kuzey Afrika’ya yerleşmiş bir topluluktu. Vandalusia kelimesi Latincede Vandalların yerleşmiş olduğu Güney İspanya bölgesini tanımlar. Arapçaya da “Andalusia” yani “Endülüs” şeklinde geçmiştir.
Galaksiler Arası Seyahat: Nobel fizik ödülü sahibi Fransız fizikçi Pierre Curie, Endülüs hakkında şunları söylemektedir: “Endülüs’ten bize 30 tane kitap kaldı ve biz bu kitaplarla atomu parçalayabildik. 1 milyon kitaplık kütüphanenin yarısı elimize geçmiş olsaydı, şimdi galaksiler arasında seyahat ediyor olurduk.”
Moriscos Mirası: Endülüs’teki Müslüman varlığı 1600’lü yıllara kadar devam etti. O dönemin İspanyolları, zorla Hristiyanlaştırdıkları Yahudi ve Müslümanlara Moriscos dediler. Sonra da bu Moriscos’ları İspanya’dan sürdüler. Peki, Moriscos’ların yardımına kim yetişti dersiniz? Bildiniz. Osmanlılar…
Deniz Gibi Ordu, Ordu Gibi Deniz: İber Yarımadası’nı fetheden Müslüman kumandanı hemen hemen hepimiz biliriz: Tarık bin Ziyad. 2000-3000 kişilik ordusuyla koskoca Vizigot Krallığı’nın varlığına son veren Tarık bin Ziyad, Mağrib’den gemilerle İber yarımadasına ayak bastıktan sonra, gemileri yaktırmış ve askerlerine şu tarihi sözleri söylemiştir: “Ey mücahitler! Önümüzde deniz gibi bir ordu, arkamızda ordu gibi bir deniz… Bundan böyle nereye gideceksiniz?”
Endülüs’ün 10 Kâşifi: Mekanik mühendisi el-Muradi, Endülüs’ün Öklid’i el-Mecriti, ilk fıtık ameliyatını yapan Zehravi, evrensel usturlabın mucidi Zerkali, çizimlerin ustası Cabir, haritacı İdrisi, Robinson Crusoe’nun ilham kaynağı İbn Tufeyl, Aristo’yu keşfedip tanıtan İbni Rüşd, modern tıbbın öncüsü el-Gafiki ve Selahaddin Eyyubi’nin doktoru İbni Meymun, Endülüs’ün başlıca kâşifleridir.
5 Endülüs Kitabı
Hay bin Yakzan: “Salaman ve Absal” adlı mistik bir öyküden hareketle, 12. yüzyılda İbni Tufeyl tarafından yazılan ilk felsefi romandır. Robinsonad tarzı romanın da ilk örneği olarak kabul edilir. Bu kurgusal yapıt hem felsefi roman türünün ilk örneği olması hem de felsefi düşünceyi kurguyla anlatması bakımından anlatı tarihinde bir dönüm noktasıdır.
Tehafüt-üt Tehafüt: İmam-ı Gazali’nin “Tehafüt-üt Felasife” adlı eserine, İbni Rüşd tarafından cevaben yazılmıştır. Tehafüt-üt Felasife “felsefecilerin yanılgısı” anlamına gelirken, Tehafüt-üt Tehafüt, “yanılgının yanılgısı” anlamına gelmektedir. Bu yönüyle isim olarak da oldukça felsefi bir kitaptır. Kısaca, “Hem aklın bilgi için yetersiz olduğunu söylüyorsun hem mantığa başvuruyorsun” göndermesini içerir.
Fütühat-ı Mekkiyye: İslam âlimlerinin en büyüklerinden kabul edilen Muhyiddin İbni Arabi’nin baş eseridir. 37 defter halinde tanzim edilen eser, okuyucuya seslenir şekilde kaleme alınmıştır. Kitap anlatısında akıl verir, kızar, ipuçları bırakır, farklı kaynaklara yönlendirir. İslam dünyasının tematik olarak hazırlanmış ilk ve tek ilimler ansiklopedisidir.
Kitab’ül Esrar Fi Netayici’l Efkâr: “Fikirlerin Neticesindeki Sırlar Kitabı” gibi harikulade bir ismi olan bu eser, Endülüs’lü bilim insanı olan el-Muradi’nin kitabıdır. Kitabın tek nüshası, oldukça hasarlı bir halde Floransa’da bulunur. Kastilyalıların önemli hükümdarlarından VI.Alfonso’nun sarayında istinsah edilen kitap, mekanik mühendisliği hakkında bilgiler içerir.
Et-Tasrif: Endülüslü dünyaca ünlü cerrah Zehravi tarafından kaleme alınan eser, tam 1500 sayfadır. Zehravi bu eserinde tıbbi konuları detaylıca işleyerek bu konudaki hünerini gözler önüne serer. Sonrasında 17. yüzyıla kadar Avrupa’daki belli başlı üniversitelerde ders kitabı olarak kullanılır. 1497 yılında Venedik’te, 1541 yılında Basel’de ve 1778 yılında da Oxford’da farklı basımları yayımlanmıştır.