Kültür - Sanat
Edebiyatımızın Koca Çınarı Yaşar Kemal’siz 4. Yılda Ustanın Hakkında Bilmedikleriniz
Edebiyatımızın koca çınarı… Kalemi toprak kokulu, kalemi Anadolu kokulu Yaşar Kemal… Bu toprağın çocuğu, bu toprağın ustası… Memleketi karış karış gezmiş satırları, Anadolu’nun son şiirini yazmış ölümsüz eserleri… Yaşar Kemal’i bedenen kaybedişimizin 3. yılı bugün!
Senin arkadan eserlerin İnce Memed’in yaşadı büyük usta, söylediğin gibi “İnsan evrende gövdesi kadar değil; yüreği kadar yer kaplar…” Gövden gitse de yüreğin kaldı… Biliriz ki İnce Memed’ler ölmez!
Onu saygıyla andığımız bugünde gelin, hakkında bilmediklerimize değinelim:
Yaşar Kemal’in asıl adı Sadık Kemal Göğçeli’dir.
Yurt içi ve yurt dışında 35’i aşkın edebiyat ödülü almış, yurt dışında da göğsümüzü defalarca kabartmıştır.
Yaşar Kemal, yazarlık haricinde de meslekler yapmıştır. Irgat kâtipliği, memurluk, vekil öğretmenliği, traktör sürücülüğü bunlardan birkaçıdır.
Türkçe, “ümit” kelimesini onunla öğrenmiştir. 1942 yılında Ülkü dergisinde, “ümit”i Adana’da duyduğu ve öğrendiği şeklinde “umut” olarak kullanmış ve lügatimize katmıştır.
O, başlı başına bir dil, bir dünyadır. Öyle ki ünlü dil bilimci Ali Püsküllüoğlu’nun sadece onun eserleri anlaşılsın diye yazdığı bir “Yaşar Kemal Sözlüğü” bile vardır.
İlkokuldaki hayali, üstad olarak gördüğü Âşık Rahmi ile birlikte Anadolu’yu köy köy dolaşmaktı. Âşık Rahmi, onu çırağı olarak köyüne çağırsa da ortaokula başladığı için gidememişti ve bir röportajında bunu “en büyük pişmanlığı” olarak anlatmaktadır.
Habersiz Çekim*
Yaşar Kemal, açık sözlülüğü ve esprileriyle bilinir:
Bir gün birkaç arkadaşıyla birlikte İstiklal Caddesi’nde gezinmektedir. Derken bir genç bir delikanlı, Yaşar Kemal’i görünce “Abim benim!” diyerek sarılır. Sonrasında da “Abi sen kimdin?” diye sorar. Yaşar Kemal ise hiç istifini bozmadan, “Nasıl tanımazsın beni? Ben bu mahallenin muhtarıyım!” der. Genç delikanlı ise mahcubiyetle şöyle der: “Abi, ben seni Orhan Yaşar sanmıştım da…”
Peki, Yaşar Kemal; edebiyat yolculuğuna ilk hangi yazıyla başlamıştı?
Bize yeni İnce Memed’ler gerek! Sıra sende…