Kültür - Sanat
Dillerinde Cümleler, Kalemlerinde Mürekkep Yarım Kaldı: Genç Yaşta Kaybettiğimiz Edebiyatçılar

Ölümün yaşı, yeri, zamanı, ayırt ettiği bir mesleği, kişisi yok. Cahit Sıtkı’nın da dediği gibi, “Ölüm herkesin başında, uyudun uyanamadın olacak…”
Daha yazılacak birçok kitapları, sözleri varken erkenden aramızdan ayrılan edebiyatçılarımızı anımsamaya ne dersiniz?
1-) Rüştü Onur- 22 Yaşında
Bakmadı yüzüme.
Yalnız bir öğleüstü sofrada
Ölüm mukaddermiş dedi.
Hâlbuki yaşamak alnımın yazısı…”
Yakalandığı verem sebebiyle okulunu bile yarım bırakmasına rağmen 22 yıllık kısacık ömrüne, ömründen büyük şiirler sığdırdı. Salah Birsel, arkasından şöyle söyledi:
“İnanın sözüme şairler
Üçer beşer söneceğiz
Yirmi ikiye varmadan
Rüştü gibi öleceğiz”
2-) Orhan Veli Kanık (36 Yaşında)
Başıboş hayatım gibi
Başıboş mezarım da taşsız kalacak.”
Garip Akımının biricik Orhan Veli’si… Bir Garip Orhan Veli! Yokluklarla, zorluklarla ama ille de umutla geçirdiği 36 yıllık ömründe Türk Edebiyatı’nda yeni serbest devri başlattı.
Onun ölüm öyküsü de hayatı ve kendisi gibi biraz garip. Ankara’da bir gece karanlık bir sokakta yürürken belediyenin kazdığı bir çukura düştü, başını çarptı. İki gün sonra İstanbul’a geldi. Bir öğle yemeği sırasında fenalaştı, zaten bir süredir ağrı ve sızılarından şikâyetçiydi. Kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı. Otopside beyin kanamasından öldüğü gerçeği ortaya çıktı.
Son şiiri diş fırçasına sarılı şekilde cebinde bulundu. Şiir kâğıdı ıslandığı ve mürekkebi aktığı için okunamadı.
3- ) Muzaffer Tayyip Uslu (23 Yaşında)
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi”
Yakın arkadaşı Rüştü Onur gibi vereme yenilen bir şairimiz de Muzaffer Tayyip Uslu. Kelebek kadar bir ömrü olsa da o da kısacık ömründe geriye önemli eserler bıraktı.
4- ) Didem Madak (41 Yaşında)
Bir süredir de kayıp
Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya
Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım.”
Çiçekli şiirlerin kadını Didem Madak da erkenden arkamızdan ayrılan şairlerimizden. Kalın bağırsak kanserinden kaybettiğimiz Didem Madak, kızına “Canım kızım, cehaletimden şair oldum. Annesizlikten. Sen sakın şair olma!” dese de o 2 yaşındayken bu dünyadan göçerek istemeden onu da annesiz bıraktı. Türk şiirinde sevginin, kadının yerini sağlamlaştıran ince şairimiz Didem Madak, yaşasaydı kim bilir daha ne şiirlerle ruhumuza çiçek aşısı yapardı da çiçek açardı ruhumuz…
5- ) Cahit Sıtkı Tarancı (46 Yaşında)
“Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.” Deyip 46 yaşında aramızdan ayrılarak yolun tamamını tamamlayamayan şairimiz… Sürekli ölümü işleyen şiirleri hepimizin yıllar sonra bile dilinde… Geçirdiği ani bir kriz sonucu felç olarak yatağa bağlı kaldı. Ülkemizdeki çeşitli tedaviler ardından devlet desteği ile Viyana’ya gönderildi. Viyana’da bir göğüs hastalığı olan Zatülcenp hastalığına yakalanarak yolun yarısından biraz ilerisinde hayatını kaybetti.
6- ) Oğuz Atay (43 Yaşında)
“Bazı insanlar bazı şeyleri hayatlarıyla değil, ölümleriyle ortaya koymak durumundadır. Bu bir çeşit alın yazısıdır.”
Tutunamayanlar’ın biricik yazarı Oğuz Atay da erkenden aramızdan ayrılanlardan… Türkiye’nin Ruhu isimli kitabını yazarken bu dünyadan göçen Atay’ın da kaleminde mürekkep yarım kaldı. Beyninde oluşan tümör sonucunda hayatını yitirdi. Yayımlamak istediği birçok eseri olduğu, sonradan ortaya çıktı. Yaşasaydı kim bilir daha neler yazıp bize hayatın ruhunu anlatacaktı…