Çocuklara Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

“İki sayfa daha oku….” Hadi evladım, azıcık daha…”, “Ödeviniz bu kitapları okumak, sınav olacaksınız!” diye diye çocuklara okutulan kitaplar…  Kitap okuma alışkanlığı, hayatın her yerinde ihtiyaç duyulacak bir alışkanlık. Temelini çocukluktan atmak en mühimi. “Piyano çalmak ile kitap okumak arasında bir bağ var mıdır?

Reşat Nuri Güntekin’e göre vardır elbette:

” ‘Niye kitap okumuyorlar?’ demek, ‘Niye piyano çalmıyorlar?’ demek gibi bir şeydir. Kafayı kitap okumaya alıştırmak, parmakları piyano çalmaya alıştırmaktan kolay bir şey değildir. Ona göre yetişmek, ona göre hazırlanmak lazım gelirdi. Okumak, bir kitaptan alınan elemanlarla, kendine manevi bir dünya yapmak, onun içinde tek başına yaşayabilmek demektir. Bu, ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler neticesidir.”

Kitap Sevgisini Alışkanlık Yaparken…

Bir davranışı, bir hareketi “alışkanlık” yapmak, aslında sandığımız kadar zor değildir. Bir şeylere sürekli ve durmadan alışırız neticede.  Ancak alışkanlık durumuna geçmeden önce “sevgi” duygusunu çözmemiz gerekir. Kitap okumayı alışkanlık yapmak istiyorsak önce sevmeli, sevdirmeliyiz. “Geç kaldım!” diye düşünmek yapılacak en büyük hatalardan biridir. Sizin yaşınız veya çocuğunuzun yaşının önemi yok; geç kalmadınız… Başlayalım!

Kitabı Onlar Seçsin

Onları bir kitapçıya götürün. Bir kırtasiyeden ya da minik sahaflardan bahsetmiyoruz. Büyük, rengârenk, içerisinde birçok insanın kitap karıştırdığı kitap-marketlerden bahsediyoruz. İçeri girin ve onu serbest bırakın! İstediğin kitaba dokunmak, ellemek, karıştırmak burada serbest; deyin. Köşede bulunan okuma koltuklarını gösterip “Burada oturup kitapları kurcalayabilirsin!” deyin. Onu izlemeyin, kendinizle meşgul olun. Çünkü o şimdi yeni bir gezegene iniş yapıyor.

Bunları mı Okuyacaksın Demeyin; Okusunlar

Belli bir zaman sonra elinde birkaç kitapla yanınıza gelecek. Yüzünde bir gülümseme görebilirsiniz. Ona bıraktığınız özgür seçim, onu mutlu etti; kitaplarla dolu bu gezegeni de çok sevdi. Şimdi yapmanız gereken; seçtiği kitaplara şöyle bir göz atıp ne kadar harika kitaplar seçtiğini söylemek! Kitaplar, harika olmayabilir ama o beğendi. Ona, “Bu kitap sana göre değil!”, “Bunu mu okuyacaksın?” diyerek yüzlerini düşürmek, hayallerini kırmak yapacağınız en büyük yanlıştır. Kitap okumayı 100 temel eser okuyarak sevmeyebilirler. 100 temel eseri elbette okumalılar ancak bir alışkanlık, sevgi oturtulmaya çalışıldığından onlarla başlamak yanlış olabilir. Bırakın kendi ilgilerini yönelik, elleriyle seçtikleri kitapları alsınlar. Usulca kasaya yürüyün…

Baskı Yok, Baskı Sevgiye Engel

“Hadi kitap oku” “Bugün kitap okudun mu?”, “Aldığımız kitapları ne zaman okuyacaksın?” , “O kitapları kitaplıkta dursun diye mi aldık? ” … Hatalar silsilesi! Baskınızın sevgiye engeldir, sevgisini yontmayın, baskılarınızı törpüleyin. Elbette oluruna bırakmayacağız. Mesela onun hiç ummadığı bir anda elinize bir kitap alın, unutmayın ki yanında birilerinin kitap okuması, onu teşvik edecektir.  Olayı daha romantik ve ilgi çekici bir hale getirelim mi? Ona da kendinize birer sıcak çikolata yapın. Ortaya da atıştırmalık birkaç parça çikolata, bisküvi…  Güzel bir dekorasyona hayır diyemeyecek, bir anda kendini kitap okurken bulacak…

İlgi Alanlarına Yönelik Dergiler

Diyelim ki olmadı… Ne yaptıysanız yapın kitabın kapağını açtırmaktan öteye götüremediniz bu işi… Öncelikle davranışlarınızı yeniden gözden geçirmenizden yanayız. Acaba çok mu vurguladınız kitapları? Onlar vurguyu sevmezler, unutmayın… Bir dönem siz de çok kitap okuyun ancak bunu düzenli bir şekilde doğal olarak yapın. Kasıtlı olduğunu anlamasın, göstermeye çalışmayın. Kitap sevgisi bir türlü içinde oturmuyorsa da daha genele inip okumayı sevdirmeye çalışın. Seveceği birçok dergi, çizgi roman vs. var. Özellikle de bu yayınların hediyeli olması onları daha çok çekebilir. İyisi mi; siz onu bir de kitap marketlerin dergi bölümüne götürün. İşe yarayacak göreceksiniz!