Kültür - Sanat
Cemal Süreya Ve Şiirler

Yazdığı her kelimeyle insanın yüreğine dokunan, mısralarıyla hayata anlam kazandıran, ikinci yenilerin en kıymetli isimlerinden biri… Cemal Süreya! Duyguları öylesine gerçek ki onun gibi hissetmemek neredeyse imkansız. Çok daha uzun bir ömrü olsaydı, hayatımıza çok daha derin izler bırakırdı. Ama Turgut Uyar’ın da dediği gibi “Cemal Süreya hiç ölür mü?”
Cemal Süreya’ya bir adım daha yaklaştık ve birkaç şiirini sizler için derledik.
Cemal Süreya
1931 Erzincan doğumlu Cemal Süreya… Hayatını edebiyata adamış, birçok insanın gönlünde taht kurmuş kıymetli bir isim. Edebiyatı sevmesinin birçok nedeni olduğunu belirtmiş zamanında ama en büyük neden olarak hep annesini göstermiş. Dostoyevski’den de oldukça etkilenmiş. Okul hayatının başlarında tanışmış Dostoyevski ile ve sonrasında hayatının bir parçası haline gelmiş. Cemal Süreya’yı edebiyat yoluna sürükleyen nedenlerin hepsine sadece teşekkür edebiliriz. Sahi, Cemal Süreya olmasaydı edebiyat nasıl olurdu? Cemal Süreya’nın kaleminden dökülen birkaç şiiri sizlerin karşısına çıkarmak istedik. Kalbe dokunan birbirinden güzel şiirlerle günümüz güzelleşsin, hayatımızdan şiir eksik olmasın. Haydi, birlikte okumaya başlayalım.
Üstü Kalsın
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir…
Üstü kalsın…
Bir Çiçek
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında,
Konuşur durur.
Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?