Prof. Dr. Fuat Sezgin Kimdir? | Özçekim
Kültür - Sanat

Bir Medeniyet Kâşifi; Fuat Sezgin

“Bilimler tarihi insanların ortak mirasıdır” diyor Fuat Sezgin. Bize bıraktığı ciltlerce eserde de bu mirasın detaylarını veriyor sahip çıkalım diye.

Bilim mirasına sahip çıkmak, bizim mirasımıza sahip çıkmak belki de en önemli vasiyeti. Çünkü o, insanlık tarihinde, alanında yazılan en kapsamlı eserin sahibi. Milattan Sonra 800’lü yıllarda başlayan ve baş döndürücü hızla gelişen İslam Bilim ve Teknoloji devrinin yegâne kâşifi.

İslam Tarihi’nin anlatılmayan hikâyesini tüm dünyaya duyuran ve bunu kendine dert edinen Fuat Sezgin 24 Ekim 1924’te Bitlis’te dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Şarkiyat Enstitüsü’nde tanıştığı Orientalist Helmut Ritter’in bir sözü onu hayatının sonuna kadar peşinden koşacağı bir hikâyeye sürükledi. Helmut Ritter tüm bilimlerinin temelinin İslam bilimlerine dayandığını düşünüyordu. Bunu kanıtlamak da Fuat Sezgin’e düşüyor ve o da akademi basamaklarını birer birer tırmanıyordu.

Buhari’nin Kaynakları

“Buhari’nin Kaynakları” teziyle doktorasını alan Fuat Sezgin, o güne kadar söylenmemiş bir şeyi söyledi. İslam Tarihi’nin en önemli hadis kaynağı olan Buhari’nin yazılı kaynaklara dayanarak hadisleri bir araya getirdiğini ispat etti. Bu daha önce her ne kadar akla gelse de ilk defa akademik anlamda ele alınan bir konu olarak Avrupa’nın önde gelen şarkiyat enstitülerinin ve tarihçilerinin halen daha tartıştığı bir süreci tetikledi.

1960 darbesiyle üniversitelerden uzaklaştırılan 147 akademisyen arasında ismi vardı Fuat Sezgin’in. Yaptığı çalışmalar “tehlikeli” olarak görülmüş ve doçentlik yaptığı üniversiteden uzaklaştırılma kararı çıkmıştı. 1961 yılında Frankfurt Üniversitesi’nin davetiyle Almanya’ya gitti. Baş koyduğu yolu tamamlamanın her yolunu denemeye kararlıydı.

Avrupa’da İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi

Türkiye’de başladığı İslam Bilim Tarihi araştırmalarını Almanya’da ilerleten Fuat Sezgin, hayatının sonuna kadar üzerinde çalıştığı 17 ciltlik esere burada başlamıştı. Geschichte des arabischen Schrifttums, İslam Edebiyat Tarihi Ansiklopedisi’nde edebiyattan coğrafyaya, haritacılıktan mühendisliğe kadar birçok teknik ve teknolojik ilerlemeyi ele aldı. Modern bilimlere ışık tutan İslam bilimleri, çıktığı yolda onu yalnız bırakmayan ayrıntılarla doluydu. Fuat Sezgin bilim insanıydı. Elbette hipotezinde yanılması mümkündü. Ancak bu hiç olmadı. Yaptığı her araştırma, sunduğu her kanıt, onu “bilim tarihi” konusunda biraz daha öne taşıdı. Sadece İslam Tarihçileri için değil bilim tarihi için çok önemli işlere imza atıyordu Fuat Sezgin.

1982 yılında J.W.Goethe Üniversitesi’ne bağlı Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü kurdu. Avrupa’nın ortasında, prestijli bir üniversitede bir enstitü kurması onun ne kadar önemli bir insan olduğunu anlatmaya yeter aslında. Elbette burada bırakabilirdi. Yoruldum deyip kenara çekilebilir, biraz ara verebilir veya hızını azaltabilirdi. Tabi ki bunu yapmadı.

Dur Durak Bilmeyen Bir İlim İnsanı

1983’te Açtığı enstitüye bağlı İslam Bilim ve Teknolojileri Müzesi’ni kurdu. Bu müzede Müslüman bilginler tarafından yapılan aletlerin, makinaların, harita ve diğer bütün teknolojik gereçlerin numunelerini sergiledi. Kaynaklarını tüm ziyaretçilerine açtı ve bu müzeye rehberlik edebilmesi, müzede bulunan objeleri tanıtabilmesi için “Wissenschaft und Technik im Islam” adlı kataloğu hazırladı. “İslam’da Bilim ve Teknik” Tekniği ve teknolojisi ile tüm dünyaya nam salmış Almanya’nın ortasında böyle bir müze açmak tam da Fuat Sezgin’e yakışacak cesarette bir işti.

Aynı müzenin, İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’nin, 2008 yılında Gülhane Parkı’nda açılmasına ön ayak oldu. Astronomi, coğrafya, deniz bilimleri, saat teknolojisi, geometri, tıp, kimya, maden, fizik ve mekanik, savaş teknolojisi ve mimarlık gibi alanlarda Müslüman bilginlerin imza attığı eserlerin sergilendiği bu müze Fuat Sezgin’in, uğrunda harcadığı zamanın ne kadar değerli olduğunu gösteren yüzlerce detay içeriyor.

Ülkemiz Nihayet Bu Büyük Değerle Yeniden Buluşuyor

2017 yılında ülkemize kesin dönüş yapan Fuat Sezgin 30 Haziran 2018’de, hepimiz ve tüm insanlık tarihi için inanılmaz değerli bir miras bırakarak aramızdan ayrıldı. Kabri, kurucusu olduğu Müzenin karşısında, Gülhane Parkı içinde yer alan Fuat Sezgin’i artık daha iyi tanıyorsunuz. Yolunuz düşerse, bir ömre sığabilecek her şeyi sığdırmış bu büyük dehanın eserlerini göz atmayı ve bu mirastan payınızı almayı unutmayın.

2019: Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı

Uzun yıllar boyunca vatanından uzaklarda ama sürekli vatanı ve tarihi için çalışan Fuat Sezgin, tüm dünyaya kendini kanıtladığında da artık ülkemizde de durumlar değişmişti. Onu akademiden çıkaran zihniyetin yerine, ona akademiler açacak bir düşüncenin hâkim olduğu ülkesine dönmesi, herkes için büyük bir gurur kaynağıydı. Bedenen aramızdan ayrılması bilim tarihi için büyük bir kayıp olsa da bize bıraktıklarına ne kadar sahip çıkabileceğimiz tamamen bizim elimizdeydi. 2018/6 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2019 yılı Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı olarak ilan edildi. Resmi Gazete’de yayımlanan ifade ise tam olarak şu şekildeydi:

“İslam kültür ve medeniyetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve onu yeni nesillere en doğru şekilde aktarmak amacıyla yapılacak söz konusu çalışmalara ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarınca her türlü destek ve katkının sağlanması hususunda gereğini rica ederim.”

Buna da Göz At

Close
Close