Kültür - Sanat
Artık Ihlamurlar Çiçek Açmayacak Türk Edebiyatının Yaşayan Efsanelerinden Bahaettin Karakoç Hayatını Kaybetti

Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Türk Edebiyatının yaşayan efsanelerinden biriydi. “Mihriban” şiiriyle hepimizin gönlünde taht kuran Abddurahim Karakoç’un ağabeyiydi. Ihlamurlar çiçek açtığı zaman, diyerek bizi ıhlamurlara âşık etmişti. Edebiyatın beyaz kartalıydı, en son Kahramanmaraş’ta Uluslararası 5. Kitap ve Kültür Fuarı’nda okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladı. Bu buluşmanın son buluşma olacağını bilmiyordu. Pazartesi günü fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Damarlı tıkalıydı. Yapılan müdahalelere rağmen kurtulamadı.
Şair bir soydan gelen ailenin ilk çocuğuydu. 88 yaşındaydı. Şairler şehri Kahramanmaraşlıydı. Bir sağlık memuruydu. Ama tıpkı abisi gibi edebiyattan hiç uzak kalmadı. 12 yaşından beri şiir yazıyordu. Ailenin beş çocuğunun beşi de şairdi. Dolunay isimli bir dergi çıkardı. Her yıl Dolunay Şiir Şölenleri düzenledi. 1989’da Strugua Uluslararası Şiir Akşamları Festivali’nde Tütkiye’yi temsil etmişti. 2012 yılında 70. Sanat yılını kutlamıştı. İiiri bilmeden şiir yazdığını ama sonra şiirin bu olmadığını, bunu nasıl anlıyorsa, nasıl anlatacaksa öyle yazması gerektiğine inandığını söylerdi. “Hem sanatta hem hayatta kimseye kötü örnek olmadım. Benim yüzümden birinin yüzü kızaracaksa, o kızaracak yüz benim olsun.” derdi. Kendini edebiyata adamıştı. Yaşayan son büyüklerin içerisindeydi. 2014’te Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanına layık görülmüştü.
Bahaeddin Karakoç’un ardından ıhlamurlar çiçek açmayacak olsa da bizler onu şiirleriyle yaşatacak, sanatın ve sanatçının değerini her zaman kollayacağız…
Yarın son yolculuğuna uğurlanacak şairi, en sevilen şiirleriyle uğurlayalım:
Beyaz Kartal
Hangi yayla yeşil, nerde keklik çok
Gel seninle orda olalım çocuk.
Kayalar, kayalar… Sırt sırta vermiş;
Kimi yeni mürit, kimisi ermiş.
Otlar dalgalansın biz yürüdükçe
Sular düze insin kar eridikçe,
Gün burnunda bana mavi mavi gül;
Ağız-burun lâle, kaş ve göz sümbül.
Doruklardan doruklara sekelim,
Bir elim göklerde, sende bir elim;
İkimizin yüreciği bir atsın,
Bizi gören bin katarak anlatsın,
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Söz Olsun!
Yitirdiğim bir şey var, sende arıyorum,
Yüreğim bir madenci feneri, yol uçurum…
Yaklaşma diyorsan, peki umudum,
Bir daha kimseden sormayacağım seni;
—— Söz olsun! …
Akrep tutmuş gibi kirpiklerinin ucundan,
Beni görünce üşüyorsun, tamam…
Uğramam bir daha kamçılasa da kan,
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni;
—— Söz olsun! …