Amerika’lı Yazarın Müslüman Olma Süreci

O Yahudi kökenli bir Amerikan yazar. İsmi Shems Friedlander. Günümüzden tam 45 yıl öncesinde Mevlana’nın “Gel” çağrısını görmüş ve Müslümanlığı tercih etmiş. Peki bu süreç nasıl gerçekleşmiş? Gelin birlikte bakalım. Kendi ağzından şöyle aktarıyor;

“Hazreti Ebubekir Sıddık neden Müslüman olduysa ben de ondan Müslüman oldum. O neden Müslüman olduysa, ben de aynı sebepten Müslüman oldum. İnsanların ilgisini çektiği düşünülen şeyler yüzünden değil.”

Brooklyn Müzik Akademisi Macerası

“1972 yılında Mevleviler sema gösterileri sunmak için New York’a gelmişlerdi. Brooklyn Müzik Akademisi’nde 10 gece sema yapacaklardı. Ben bunu duyunca gidip göreyim dedim. Sonra gittim, orada hayatımda ilk kez sema izledim. Benim için çok etkileyici bir manevi deneyimdi. Müzik meditasyon gibiydi, bir ruhsal bağ kurduğumu hissettim. Sonra kulise gittim. Kendimi tanıttım, tanıştık. O gece ömürlük dostlar edindim. Kutsi Ergener oradaydı ve başkaları da oradaydı.

Gösteriden sonra herkesi New York’taki evime davet ettim. Bu 10 gece boyunca böyle sürdü. Gidecekleri zaman, o zamanki Mevlevi şeyhi Selam Tüzün, bana kırmızı urba hediye etti. Ve lütfen ‘Gel Konya’da bizim misafirimiz ol.’ dedi.”

İlk Konya Macerası

Shems Friedlander, konuşmasına şöyle devam ediyor. “1972’de ilk kez Konya’ya gittim. Mevlana ile tanıştım. Sonra her şey aydınlanmaya başladı. Bunun benim yolum olacağını anladım. Allah yarattığı her şeye bir ‘koruma’, kendini koruma yeteneği vermiştir. Her hayvana da. Aslanın gücü ve kuvveti vardır. Ceylanın hızı, kirpinin dikenleri, korkarcanın kokusu, japongüllerinin renk değiştirmesi, kuşların kanatları ve pençeleri vardır. Allah insana da bir ‘koruma’ vermiştir. O’nun insana verdiği koruma ‘Allah Zikri’dir.”

Dışarıdaki bir insan bile Müslümanlıkla tanışınca böyle düşünüp dinini değiştirebiliyor. Peki senin dinimizle ilgili en sevdiğin özellik ne? Başka dine mensup birine anlatıp, öne çıkarmak isteyeceğin özellikler ne olabilir? Yorumlarda tartışalım.