Kaleminden çıkan her bir kelimenin 138 yıl geçse bile insanlara ilham olması ve ortaya koyduğu düşüncelerin coğrafya, dil ve kültür fark etmeksizin saygı görüyor olması herkesin yapabileceği bir iş değilken o, bunu başardı.

Her okuyuşta farklı bir mesaj veren Suç ve Ceza isimli kitabın yazarı desek… Evet, edebiyatı bambaşka bir noktaya ulaştıran, psikoloji, din gibi konularda başarılı çalışmalar yapmış Dostoyevski’den bahsediyoruz. 11 Kasım 1821 yılı doğumlu Dostoyevski, zorluklar ve acılarla geçen hayatına fazlasıyla başarı sığdırmıştır. Acımasız ve sert bir babaya sahip olduğu iddia edilirdi. Henüz 15 yaşındayken annesinin hayatını kaybetmesi onu derinden sarstı ve sonrasında Petersburg Askeri Mühendislik Okulu’na başladı. Dostoyevski okuldaki yıllarını Rus ve Avrupa edebiyatında başarılı olan ünlü yazarların eserlerini okuyarak geçirdi. Bir süre sonra edebiyatla yakından ilgilenmek için askerlikten ayrıldı ve ilk eseri olan ‘’İnsancıklar’’ı yazdı. Dönemin önemli yazar ve şairlerden tam not aldı.

İdam kararı çıktı

Yazmaya devam eden Dostoyevski’nin yayınladığı Öteki, Ev Sahibesi, Beyaz Geceler, Bir Yufka Yürekli isimli kitapları ‘’İnsancıklar” kadar ses getirmedi. Birkaç kez demeden sonra yazısını tamamladığı ‘’Netoçka Nezvanova’’ isimli iddialı kitabını yayınladı. Ancak devlet düzenini yıkmaya çalıştığı öne sürülerek tutuklandığı için bu romanının sadece 3 bölümünü yayınlayabildi.

1847 yılından sonra haftalık olarak siyasi ve yasadışı broşürler tasarlayan bir grubun gizli toplantılarında yer aldı. Takvimler Nisan 1849 tarihini gösterdiğinde grubun tüm üyelerinin tutuklanması kararı çıktı. Dostoyevski’nin de aralarında bulunduğu 21 kişi için idam kararı verildi. Cezaların indirilmesine yönelik açıklama yapılmadan önce Dostoyevski’nin kurşuna dizilme sırasında yaşadığı korku ve endişeler sonraki eserlerine sık sık yansımıştır. O yıllarda sara hastalığına da yakalandı.

Başyapıt: Suç ve Ceza

1866 yılında bir edebiyat dergisinde parça parça yayınlanan Suç ve Ceza 12 aylık süreçte kitap haline geldi. Cezaevi sonrası yazdığı ilk kitap olan Suç ve Ceza yazarın ilk büyük romanıdır. Rus edebiyatının yanı sıra dünya edebiyatının da en başarılı romanları arasında üst sıralarda yer alıyor. Kitap, suç ve ceza kavramlarının üzerinde duruyor.

Okuyucuyu her defasında farklı düşüncelere sürüklemeye neden olan kitap, her insanın ölmeden önce okuması gereken eserlerden bir tanesidir.

Dostoyevski’den Unutulmaz Pasajlar

 

“Etrafınıza şöyle bir göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız.” (İnsancıklar)

‘’Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.’’ (Yeraltından Notlar)

‘’Acı ve üzüntü, vicdan ve derin bir yürek için her zaman zorunludur.’’ (Suç ve Ceza)

‘’Çünkü insanlar mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar.’’ (Beyaz Geceler)

‘’Sevinç ve mutluluk insanı ne kadar güzelleştiriyor! Kalbi aşkla dolu olan adam istiyor ki bu aşkını başkalarının da kalbine döksün, herkes de kendisi gibi şen kahkahalarla gülsün, eğlensin ve böyle bir insanın mutluluğu da gerçekten bulaşıcı oluyor!’’ (Beyaz Geceler)

‘’İnsan kendisine olan saygısını, onurunu ve güvenini yitirdiği an işi bitmiş demektir. Alabildiğine bir baş aşağı düşüş yaşar.’’ (İnsancıklar)

‘’Önce biraz ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!’’ (Suç ve Ceza)