Uzay Hakkında Aforizmalar

Bu hafta da uzay ve evren hakkında aforizmalara bakalım. Uzay araştırmaları ve planlamalarının çoğu kez başarısızlıkla sonuçlandığını hepimiz duymuşuzdur. Bunun sebebi genellikle beklenmedik anlarda oluşan göktaşı yağmurlarıdır. Neil Tyson da bundan rahatsızlığını dile getirmek istemiş ve şöyle bir söz etmiş: “Göktaşları doğanın ‘şu uzay programı nasıl gidiyor’ diye sorma şeklidir.”

Yakın zamanda kaybettiğimiz Stephan Hawking ise uzay ve fizikle ilgisiz oluşumuzdan şöyle dem vurmuş: “Günümüzde fizik, uzay, evren ve varoluş felsefemiz, amacımız, son hedefimiz gibi konularda ne kadar ilgisiz olduğumuza şaşırıyorum. çılgın bir dünyada yaşıyoruz. dikkatli olun.”

Biraz da eğlenceli kısmından tutalım, zira bütün bu konulara kafa yorduktan sonra geriye ne kalacağının cevabını woody allen vermiş: “Uzaya, zamana, maddeye ve varlığın doğasına ilişkin tüm sorular yanıtlandığında geriye tek bir soru kalacaktır: akşam yemeğini nerede yiyeceğiz?”

Albert Einstein’ı anmadan geçmek olmaz, o da uzayın sonsuzluğu ve insanın ahmaklığı arasındaki bağlantıyı şöyle kurmuş ve aslında seneler evvelinden bizleri uyarmış: “Kainatta iki şey sonsuzdur: evren ve insanın aptallığı; fakat ilkinden o kadar da emin değilim.”

Evrenin sınırları üzerine kafa yoranlardan biri de Giordano Bruno’dur. Kendisi 1600 yılının 17 şubat günü, Roma meydanında Katolik kilisesi tarafından önce dili koparılıp sonra diri diri yakılmıştı ve savunduğu görüş kaniatın sınırlarının olmamasıydı. Son sözleri de şuydu: “Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım.”

Ve son olarak konuyu edebiyata bağlamadan olmaz, ünlü şair Muriel Rukeyser evren hakkında şöyle söylemiştir: “Evren hikayelerden oluşur, atomlardan değil.”