Gezi
Bi’ Küçük Bozcaada Meselesi: Çanakkale’nin İncisi Bozcaada’ya Dair Her Şey

Çanakkale’de herkesin ölmeden bir kez görmesi gereken güzeller güzeli bir ada; Bozcaada! Bozcaada, köyü olmayan tek ilçe özelliği taşıyor. Ancak onun özellikleri, güzellikleri bu kadarla da bitmiyor. O, 42 kilometrekarelik alanına öyle hisler, öyle güzellikler sığdırıyor ki adada 1 gün kalsanız, 2’nin hatırı kalıyor, 2 gün kalsanız 3’ün. Sizin için Bozcaada’ya nasıl gidileceğini, nereleri gezmeniz gerektiğini ve Bozcaada’ya dair her şeyi bir araya getirdik.
Bozcaada’ya Nasıl Gidilir?
Bu konuda vermemiz gereken ilk bilgi, adaya hangi şehirden giderseniz gidin, Geyikli’den feribota binmeniz gerektiği. İster uçak, ister karayolu kullanın her şekilde Geyikli iskeleden Bozcaada feribotuna binip Çanakkale denizinde bir yarım saat geçirmeniz gerekiyor. Yarım saat sonra adaya ayak basacak olmanızın verdiği mutluluk da, Ege’nin bir çarşafı andıran denizi de gezinize dâhil. Feribota yaya girebileceğiniz gibi araçla da girebileceğinizi ekleyelim. Ancak size bir tavsiye, gitmeden feribot saatlerini mutlaka teyitleyin çünkü her ne kadar ek sefer konulsa da zaman zaman sefer saatleri arasında büyük boşluklar oluyor.
Bozcaada’da Nerede Kalmalıyım?
Pansiyonlar, oteller, tatil köyleri, günlük evler… Takdir sizin! Ancak derseniz ki ben gezeceğim, bir tek odaya uyumaya gelirim; o zaman tercihiniz pansiyondan yana olsun. Üstelik Bozcaada pansiyon açısından çok zengin. Hele bir de pansiyonların kendine has kahvaltısı var ki… Anlatmıyoruz, yaşamalısınız! (Bir öneri isterseniz size Adabahçe Pansiyonu tavsiye edebiliriz. Nefis bahçesi ve “üzüm, zeytin” gibi isimli odalarıyla öyle güzel ki…)
Bozcaada Kahvaltı Mekânları
Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi varsa, kesinlikle Bozcaada’nın da olmalı. Bozcaada’da kahvaltılar bir özenli, bir güzel… Pansiyonda kahvaltı yapmanız da bir ihtimal. Ancak derseniz ki ünlü mekânları da es geçmeyelim; o zaman size tavsiyemiz meydanda bulunan Eski Kahve isimli kafe ve elbette Bozcaada’nın çiçeği, Çiçek Pastanesi. Çiçek Pastanesi’ndeki sıra sizi korkutmasın, lezzeti her şeye değiyor. Bozcaada’ya ilk defa gidiyorsanız rengârenk kavanozlardaki, minik kaplardaki reçeller dikkatinizi çekecektir. Evet, her şeyin reçelini yapıyorlar, her şeyin… Gelincik, domates, karpuz… Bu lezzetlerin tadını çıkarın.
Bozcaada’da Nerelere Gitmeliyim?
Bozcaada deyince uzaktan bile görkemiyle göz alan Bozcaada Kalesi’nden bahsetmemek olmaz. Küçük bir ücret karşılığı gireceğiniz kalede anlatılmaz yaşanır bir manzara sizi bekliyor. Kalenin yeşilliklerle, çiçeklerle dolu görüntüsü çoğu zaman bir kartpostalı anımsatabilir. Üstelik kalenin üst kısmında minik bir müze de bulunuyor. Kalede çekeceğiniz fotoğraflar, pozlar; şimdiden muhayyilenizde canlandı değil mi?
Şimdiki durağımızsa günbatımını izlemek. Bozcaada’da günbatımı, insana ömrünün bütün günbatımlarını unutturacak nitelikte. Ayrıca rüzgârgülleri de tam arkanızdayken… Günbatımını izlemeye nereye nasıl gideceğiz diye soracak olursanız ise şöyle anlatalım: Şahsi arabanızla gidiyorsanız günbatımını izleyeceğiniz rüzgârgüllerini Ayazma yolu boyunca giderek çok rahat bulabilirsiniz. Arabasız gidiyor iseniz de hiç üzülmeyin, sahil kenarında sizi 2 saatlik bir tura çıkartacak servisler mevcut. Bu servislerde Bozcaada’nın tüm tarihi mekânları hakkında rehber eşliğinde bilgi almanız da mümkün oluyor.
Sıra geldi Bozcaada sokaklarına. Rum ve Türk mahallesi olarak ikiye ayrılan adanın sokaklarında tek tek gezip fotoğraf çekinmeden dönmek olmaz.
Bozcada’da Ne Yemeliyim?
Reçellerin hepsini tek tek tatmazsanız olmaz! Gelincik reçelini özellikle tavsiye ediyoruz. Bunun haricinde domates ve karpuzu da mutlaka tatmalısınız…
Bunun haricinde hayatınızda yiyip yiyebileceğiniz en güzel poğaçalar için Çiçek Pastanesi’nde mutlaka poğaça yemeyi ihmal etmeyin.
Ada Dondurmacısı’nda dondurma yemeden şehrinize geri dönmeyi bile düşünmeyin… Ayrıca meydanda bulunan Çınaraltı Kahvesi’nde bir kahve içmeden dönmek de size yakışmaz… Çınarların altında kahvenizi yudumlamak size çok iyi gelecek. Tabii mekânı boş bulabilirseniz… Ayrıca damla sakızlı kahveyi de mutlaka denemenizi öneririz.
Bozcaada’da Akşam…
Gecesi gündüzü farklı olan adanın akşamlarından bahsedelim biraz da… Her sokakta bir müzik sesi duyacağınızı tahmin edersiniz zaten… Daima hareketli, her saat canlı… Hele bir de sokak aralarında çınlayan Rum müzikleri… Yakılan ateşler, şömineler, tıngırdatılan gitar sesi… Bozcaada akşamlarını unutmanız pek de mümkün olmayacak…
Bozcada’dan Hediye Ne Alabilirim?
Şimdi sıra geldi, sevdiklerinize hediye almaya… Peki, gelin onlara ne alabileceğinize bir bakalım. Çok klasik olsa da Bozcaada’nın kendine özgü birçok magneti, kalemliği, masaüstü- ev süsü var. Tüm bu hediyelikler, adanın sokakları içerisine serpiştirilse de meydanda hediyelik eşya tezgâhları bulunuyor. Bu tezgâhlarda el yapımı-tasarım birçok hediyelik ürün bulunuyor. Uzaktan da yakından da bir renk cümbüşünü anlatan tezgâhlarını defalarca gezme isteği duyabilirsiniz.
Bunun yanı sıra sevdiklerinize Bozcaada’dan kesinlikle reçel götürmelisiniz. (Ne çok reçelden bahsettik değil mi? Ama Bozcaada bunun hakkını veriyor.) Yine meydanda bulunan reçel tezgâhları da görülmeye değer. Üstelik reçellerin tadına bakarak seçmeniz de mümkün. Reçel vb. Bozcaada tatları için Veliefendi de iyi bir tercih olabilir.
Bozcaada’da Yaşam
Güncel nüfusu bir köy kadar olan Bozcaada’da 2.500 kişi bulunuyor. Bu kişilerin bir kısmı da genelde adaya tıpkı turistler gibi yazın gidiyor. Rum ve Türklerin bir arada yaşadığı adada Rum nüfusu azınlık gösteriyor. Minimalist bir ülkeyi andıran adanın en ilginç yanlarından biri adada poşet kullanımının yasak olması. Nereden alışveriş yaparsanız yapın, ne alırsanız alın her şey kese kâğıtlarına sarılıyor. Eski zamanlardan kalma bu güzel alışkanlık, içinizi ısıtacak. Hem belki bakkal dönüşü kese kâğıdına bir şeyler karalarsınız…
Bi’Küçük Eylül Meselesi
2014 yılında yayınlanarak herkes tarafından yoğun ilgi gören Bi’Küçük Eylül Meselesi filmi Bozcaada’da çekilmişti. Tekin rolündeki Engin Akyürek ve Eylül rolündeki Farah Zeynep Abdullah’ın izlerini adanın her bir köşesinde görmek mümkün. Çınaraltı kahvesinde onların oturdukları masayı bulmanız olası. Yahut günbatımı turuna giderken rehberin, “Burası Bi’ Küçük Eylül Meselesi’nin çekildiği plaj” dediğinde tüm gözlerin plaja dönmesi de…