Bu Sonbahar Mutlaka İzlemeniz Gereken Filmler

Sonbahar deyince akla, hemen o sahne gelir: film-battaniye-kitap. Klişe olabilir ama filme en çok yakışan mevsim olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu.

Peki, bu sonbaharı hangi filmlerle taçlandıralım, diye düşünüyorsanız sizin için sonbahara yakışacak filmleri derledik. Kahveler hazırsa, mısır da patlatılıyorsa işte bu sonbaharın filmleri:

1-) Unutursam Fısılda

Hümeyra’nın güzel şarkılarını yeniden hatırlayacağımız ve hiç şüphesiz sonbahar havasının içerisine gireceğimiz bir Çağan ırmak filmi.

İki kardeşin uzun süre akıllarda kalacak hikâyesi. Biri aklı başında bir hemşire, diğeri özgün ve farklı bir karakter. Diğer bir deyişle; Hanife Hemşire’nin şiir defterini alıp kaçarak ünlü bir şarkıcı olan kardeşi Hatice. Peki, günün birinde Hatice ona her şeyi, kendi şarkılarını bile unutturacak Alzheimer hastalığına yakalanırsa ve yıllar önce terk ettiği kasabaya geri dönerse…

“O an… Bir tek o an… Her şeyi unutsam da bir tek o an kalacak aklımda. Varsın gerisini hatırlamayayım. HAYAT SANA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.”

2-) Kitapçı Dükkânı

Bazen olaylar istediğimiz gibi bitmez. Bazı güçlerle mücadele edemeyiz, etsek bile bazen kazanamayız. Ancak harcanan çaba, hayatın bir yerinden çıkar gelir. Belki bir mektupta, belki bir hikâyede, belki yıllar sonra sizi örnek alan bir çocukta… İşte The Bookshop yani Kitapçı Dükkanı, böyle bir hikâye…

Boşanmayla sonuçlanan bir evlilik geçirmiş olan Florence Green (Emily Mortimer), değişimlere kapalı, küçük deniz kenarı kasabası Hardborough’da bütün riskleri alarak bir kitapçı açar. Dükkânında 1950 ve 60’ların en modern eserlerine yer veren Florence, önce fazla dikkate alınmasa da sonrasında kasabalının gönlünü kazanmayı başarır. Başta kendisi gibi kasabanın atmosferini değiştirmek isteyen Brundish (Bill Nighy) olmak üzere destek de görür. Ancak Gamart (Patricia Clarkson), Florence’a her türlü zorluğu çıkarmaya hazırdır.

 

3) Ayla

Tarihten günümüze kalmış ve herkesi ağlatan o öykü… Oscar aday adayı olarak hepimizi gururlandıran ve izlerken kesinlikle ağlatan Can Ulkay imzalı o film.

Kore Savaşı’na asker olarak gönderilen Süleyman (İsmail Hacıoğlu), savaş esnasında öksüz kalan ve himayesini aldığı küçük Koreli kızla sevgi dolu samimi bir bağ kurar. Ayla adını verdiği küçük çocuğu aylarca bakar, ancak savaş bittiğinde kimsesiz çocuğu Türkiye’ye götürmek istediğinde Kore yasalarının engeliyle karşılaşır ve zor da olsa ayrılırlar. Bu olaylardan 60 yıl geçtikten sonra Süleyman Bey, nerede olduğu, neler yaptığı hakkında hiçbir bilgisi olmadığı Ayla’yı yeniden görebilmek için harekete geçer.

Ayla filmi, Kore’de savaşmış Süleyman Dilbirliği’nin gerçek hikâyesinden esinlenerek çekildi.

 

4-) Kedi

Bizi gururlandıran bir film daha! İstanbul sokaklarının kedilerini en doğal halleriyle bir belgesel haline getiren Ceyda Torun, Time’in en iyi10 film listesinde ilk 5’e girmeyi başardı. Başrollerinde İstanbul sokaklarının sıcak sakinleri olan kedilerin yer aldığı belgeselde, bu küçük dostlarımız yaşadıkları sıkıntılara ışık tutulur. Filmin en dikkat çeken yanlarından biri İstanbul’un en işlek yerlerinden alınan doğal görüntülerde oluşmasıdır. Kedili bu güzel belgesel film, içinizi ısıtacak…

 

5-) Her Çocuk Özeldir

Sinemanın duayen isimlerinden Aamir Khan’dan hem bilinçlendiren hem duygulandıran bir film daha… Harfleri sayıları algılama problemi yaşayan bir çocuğun çevresi ve ailesi tarafından tembel gerizekâlı muamelesi görür. Oysaki durum farklıdır. Çok tanıdık değil mi? Çalışmayı öğrenebilmesi için yatılı okula verildikten sonra resim öğretmeni ile değişen hayatı ve başarısını anlatan bir film. Uzun süre etkisinden çıkamayacaksınız.

 

*Habersiz Çekim

Selvi Boylum Al Yazmalım

Bir film listesi yapıp sonuna bunu eklememek olmaz. Hepimizin defalarda defalarca defalarca izlediği bu Türkan Şoray-Kadir İnanır filmini “Sevgi neydi?” diyerek tekrar izleyelim bu sonbahar.