Bu hafta da film önerilerimizi sıralayacağız fakat normalden biraz daha dokunaklı filmler derleyelim istedik. Bunlar öyle filmler ki, izlemeye başladığınız andan itibaren hikâyenin içine giriyor, bir daha da film bitse bile siz kopamıyorsunuz.
Teknoloji iyi de çevresi kötü
Filmimiz “Her” teknolojinin insan hayatındaki asistan rolünü üstlendiği yakın bir gelecekte geçiyor. Öyle dokunaklı bir hikâye ki bu, bir an kendinizi aynı durumda hissedebilirsiniz.
Âdem’in elması varsa, kaderin ağacı var
Danimarkalı yönetmen Thomas Jensen’ın kültleşen filmi “Adams Aebler” ilginç ve dokunaklı bir hikâyeye sahip. Hapisten koşullu serbestiyle hizmete gönderilen Âdem, Elmalı turta yapmakla görevlendirilir fakat işler hiç de umduğu gibi gitmez.
Londra Bulvarı düzdür, uyuşturucu pürüzdür
İngiliz ve İrlanda yapımı bu film öyle dinamik ve öylesine aksiyon dolu ki, “e hani dokunaklılık bunun neresinde?” diye sorabilirsiniz. Hikaye ilerledikçe kendinizi zor bir engelin karşısında bulacaksınız.
Dokuz Kraliçen varsa, Kral senindir
Nine Queens filmi, Ricardo Darin’in en az bilinen ama en sağlam olan filmlerindendir. Üstelik tam anlamıyla bir dolandırıcılık filmi, bakmadan geçmeyin deriz.
