Matematiğin Prensi Cahit Arf Kimdir? | Özçekim
3.Sayı

Matematiğin Prensi: Cahit Arf

“Elime Kur’an’ı aldığımda Allah’a, elime kalemi aldığımda kendime inanıyorum.”
Cahit Arf

O, tıpkı Pisagor, Newton ve Gauss gibi matematiğin prenslerinden biri!
Matematiğe dünya çapında çok şey katmış usta bir isim. Bilim dünyasına ARF adını kazımış bir deha.
O, Ordinaryüs Profesör Cahit Arf…

 

Cahit Arf’ı ne kadar iyi tanıyorsun? Sadece 10 Türk Lirası’nın arkasındaki yüz mü senin için?
Bu da bir bakış açısı olabilir ancak çok daha ötesi var! Başarılarla dolu bir akademik yaşam, uluslararası bilim dünyasında yankılar uyandıran sayısız yayın ve buluş, ulusal ve uluslararası sayısız bilim ödülü, genç yaşlarda kazanılan büyük bir bilimsel saygınlık ve büyük bir ün…
En gurur vericisi ise Arf adını matematik simgelerinden biri haline getirmesi ve böylece evrensel matematik biliminin bir parçası olması…
Kısacası Cahit Arf, kendi alanında başarının bütün çiçeklerini toplamış biri.
O halde onu tanımak için gelin biraz daha derine inelim.

Küçük Dâhi

1910 yılında Selanik’te Doğan Cahit Arf, 1943 yılında yani 33 yaşındayken profesör, 1955’te yani 45 yaşında ise ordinaryüs profesör oldu. Kendi tabiri ile “Ailem, sınıf değiştirmekte olan, belli komplekslere sahip bir aileydi.” Böylece, maddi sıkıntılara, belli dayatmalara sahip olan ailesi Arf’in, tam istediği gibi hareket etmesini engelleniyordu. Ailesi onu, kolay kolay sokağa çıkarmaz, mahalle çocuğu olmasını istemezlerdi. O da kâğıttan yaptığı oyuncaklar ile evde oyununu kendisi oynuyordu. Bu durum kendi oyuncaklarını icat etmesini sağladı. Dehası daha o zamandan belliydi. Dehasını göstermek için minik bir örnek olarak henüz 4 yaşındayken okula başlamasını da gösterebiliriz.

İlkokulu o yıllar sultani adı verilen liselerin, alt kısmında okudu. Büyük yeteneği keşfedildi ve ailesi onu Paris’teki St. Louis Lisesi’ne gönderdi. Dehası ülke sınırlarını aşacak olan Arf, bunun kıvılcımlarını hissettirmeye başlamıştı. Nitekim Paris’te de üç yıllık liseyi iki yılda bitirdi. Türk hükümeti, yükseköğrenim için Avrupa’ya gönderilecek aday öğrenciler arasına onu da aldı. 1932 yılında yükseköğrenimini yine Fransa’da Ecole Normale Superieure’de tamamlamıştır. Doktorasını ise 1938 senesinde Göttingen Üniversitesi’nde yani Almanya’da yapmıştır.

İlginç Bir Detay;

Babası fakir olduğundan dolayı, Cahit Arf’ın tabiriyle, onu “Ucuza mâletmek” istiyormuş. Bu sırada da Fransız frangı, çok büyük bir düşüş yaşamış. Aile dostlarının önerisiyle bol bol Frank almış babası. Bu sayede de aslında Fransa’da okuması, İstanbul veya İzmir’de okumasına oranla daha ucuza gelmiş.

Arf Değişmezi

Yurt dışında okuması, matematikte hocalarının bile aklına gelmeyen çözüm yöntemleri üretmesi ve Matematiğe dair yeni sorular geliştirebilmesi, onun dünya çapında yayılmasının ilk adımları oldu. Dünyada kabul görmüş olan bir matematiksel değer, Arf değişmezi adıyla tüm dünyada kullanılmaktadır. Cahit Arf’ın matematiğe olan bu armağanının buluş noktası ise şöyledir. Cisimlerin kuadratik formlarının sınıflandırılması üzerine çalışırken bu formül ortaya çıkmıştır.

Biraz karışık değil mi? Hemen elinize bir 10 Türk Lirası alın ve çevirin, nasıl olsa en sık kullandığımız kâğıt paralardan biri. Orada formülü göreceksiniz. Yani, Arf Değişmezi’nden alınan bir kesiti… Matematikle çok içli dışlı değilseniz, kafanız halen karışık olabilir. Bu çok normal. Bu rakamlar “aritmetik diziler, abaküs, sayılar ve bilgisayar teknolojisinin temeli olan sayısal sistemi belirten ikili (Binary) sayı sistemini ifade eden rakamlar olduğunu da ekleyelim.

Arf Değişmezi Sonrası Artan Ün

Yükselen ünü ve geniş çevrelerce tanınması, Cahit Arf’i sevindirse de, kendi yorumuyla biraz da bu durumdan ‘sıkılmış’ durumdaydı. Bu konu için şöyle konuşmuştur, “Ben bir insanım ve insan olarak da zaaflara sahibim. Bunun için başkaları tarafından bu konuda övülmek veya ismimin zikredilmesi beni sevindirir. Ancak sevinmenin bir tık ötesi vardır o da övülmedir ve övülmekten de nefret ediyorum. Bu yüzden hem sevindim hem de biraz sıkıldım.”

Sayısız Ödülün Sahibi

Analizden geometriye, elastisiteden, sayılar teorisine dek yaptığı birçok çalışma, sizlerin de tahmin edebileceği üzere, Cahit Arf’ın pek çok ödül almasına sebep olmuştur. Peki bu ödüller neler?

Bunlar, 1948’de aldığı İnönü Ödülü, 1974 yılında kazandığı çok değerli TÜBİTAK Bilim Ödülü, 1980 yılında İTÜ ve KATÜ tarafından aldığı Onur Doktorası ve 1981 yılında da ODTÜ tarafından aldığı Onur Doktorası olarak kronolojik sırayla sayılabilir.

Bilimle İnancı Harmanlayan Bir Kültür

Bilim ile inancı bir arada doğru bulmayan ve inanmama yoluna giden pek çok fizikçi, matematikçi veya farklı branşlarda bilim insanları var. İşte tam bu noktada farklı ve özel bir bakışa sahip olarak Cahit Arf bir yol açıyor.

“Bilim ve inanç iki ayrı unsurdur. Birleşirse devrim yapabilirsiniz.” Diyor mesela. Ayrıca bir sözünde de Bilim ve inancın birbirinden farklı şeyler olduğunu, iki ayrı unsur olduğunu vurgular ve ekler, “Ama bilim ve inanç yan yana gelirse çok şey başarırlar. Bilim ve inancın birbirine ters düşmemesi gerekmektedir.”

Cahit Arf’ın Ülkemize Hizmetleri

Cahit Arf, ilk olarak Galatasaray Lisesi’nde hocalık yapmıştır. İstanbul Üniversitesi’nde önce profesör, ardından ordinaryüs profesör olarak eğitim vermeye devam etmiştir. Daha sonra Robert Koleji’nde ders vermiştir. Tubitak’ın kuruluşu ve gelişimi sürecinde çalışmıştır. Bilim Kurulu başkanı olmuştur. Türk Matematik Derneği’nde başkanlık yapmıştır.

Adı Hep Yaşayacak

1997 yılında yaşadığı kalp rahatsızlığından ötürü yaşama veda eden Cahit Arf, hem ülkemizin adını dünyaya duyurmasıyla hem de matematiğe yeni bir boyut getirmesiyle her zaman saygıyla anılacaktır.

Arf’ten Değerli Sözler

  • Çocukluğumda benim için üç şey vardı. Matematik, tarih ve politika. Ama matematik zaten hepsini anlatan şeydi.
  • Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.
  • İşlerinizi başkalarına yaptırmayın. Çünkü kendi istedikleri gibi yaparlar.
  • İki kere iki nasıl dörtse, bende o kadar akılcıyımdır.
  • İnsanoğlu bir gün sonsuza dek yaşamayı matematikle bulacaktır.
  • Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin.
  • Sonsuzluk her şeyin cevabıdır. Sayı sonsuzdur.

Buna da Göz At

Close
Close